İki kitaplık bir seri olmasına hiiiiç gerek yokmuş gerçekten. Kitabın girişi çok güzeldi, ne zaman okula gidildi o zaman kitap battı benim için. Çok güzel bir kitap olabilirdi ama yazar sakız gibi uzatmış, sırf smut yazmak için saçma sapan gerekçeler (yatağa veya tavana bağlanmak ne demek yani gerçekten gerek var mıydı buna?) uydurmuş. Başroldeki kız okula gittiğinde yapması gereken her neyse onu yapmak için kılını kıpırdatmadı anca flörtleşip durdu. Bunun tek yolu o adamla yakınlaşmak mıydı, keşke bir yandan da kendi kendine araştırmalar falan yapsaydı kitabın başındaki aksiyon devamında sıfır. Tam olarak 216. sayfada yarım bıraktım yani bitmeye yüz sayfadan az kalmışken, çok zorladım bu sayfalara gelene kadar ama ı-ıh kitap gram ilerlemiyor. Tek kitap ve uzatılmadan yazılsa daha güzel olabilirdi, bu kitap yüzünden reading slump yaşadım tam bir ay elim kitaplara gitmedi. Benlik değil kısacası.
Yazar değişik bir konu seçmek istemiş ama oturmayan çok fazla şey vardı. Kızın normalde içine kapanık biri olması, cinayet mahallinde çooook fazla zaman geçirmeleri -onların nasıl ailesi ve arkadaşları varsa o katillerin de olabilirdi mesela her cinayet mahallinde nasıl bu kadar vakit geçirebiliyor bu kız? Geçmişleri çok yüzeysel anlatıldı, öldürmeler sırasında diyaloglar çok yüzeyseldi, yazar zaten her şeyi çok yüzeysel yazmış. Bir de katiller hakkında çok fazla şey biliyorlar oturdukları yerler, katilin ölmüş annesinin yaptığı baskı falan eee polisin bulamadığı şeyleri bunlar nasıl biliyor bu bile anlatılmamış ya çok saçma. Yazar bu kadar yüzeysel anlatmasaydı on numara bir kitap olabilirdi. Kısacası çiğ kalmış bir kitaptı devam kitapları çıkarsa okuyacağımı sanmam.
Ortalama bir kitaptı, beklentisiz başlayınca sardı ve kolayca bitirdim. Ana karakterin seri katil takıntısı bı yerde sıkıcı olmaya başladı ama neyse ki yazar tam o safhada biraz azalttı bu takıntıları. Ana karakterlerden çok yan karakterleri sevdim. Elinizde varsa fazla bı beklentiye girmeden okunabilir.
Aşırı tuhaf bir kitaptı, sevdim mi sevmedim mi onu bile bilmiyorum çok arada kaldım. Karakterlerin hepsi çok tekinsiz, hiçbirine ısınmıyorsunuz. Sadece poppy ve Sara'nın ilişkisi çok güzeldi, onun dışında her şey gerim gerim geriyordu insanı.Ters köşe yapacağı başından belli, bu yüzden ters köşe de yapamayan bir kitap bence. Kitaplığınızda varsa vakit geçirmek için okunur.
Bu türün özel bir adı var mı bilmiyorum ama bu tarz cinayet vs. olaylarının normal vatandaş tarafından araştırılmasını konu alan kitaplara bayılıyorum. Yani vakayı bir polisin anlattığı kitaplardan çok daha hoşuma gidiyor bu tarz polisiyeler.
Serinin ilk kitabını da bir solukta okumuştum, bu kitabın da bir oturuşta yarıdan fazlasını okudum. Yazarın dili çok güzel, son sayfalara kadar sizi merakta bırakıyor ve kim sorusunun yanı sıra neden ve niçin soruları da son sayfalara kadar kafanızda dönüp duruyor. İlk kitaptan sonra yine beklentimi karşılayan bir kitap oldu.
SPOİLER
Yeni komşular tuhaf gelse de Stanley Forbes'un sekreterinden şüphelenmiştim, sonu benim için sürpriz oldu.
Kitabın arka kapak yazısını bile okumadan beklentisiz başladım ve çooook beğendim. Açıkçası katili ortalarda tahmin edebildim ancak bu yine de kitaptan aldığım keyfi düşürmedi. Zaten bu ara romantik kitaplardan ilerlemek istediğim için polisiye tarafı çok da önemli değildi benim için. Smut bölümleri de çok iyiydi ve bu bölümler dolayısıyla yetişkin okurlara daha uygun olduğunu düşünüyorum, kapak yanıltabilir. Normalde erkek karakterin gözünden okumaktan nefret ederim ama bu kitapta rahatsız olmadım, bu bölümler de başarılıydı.
SPOİLER
Mağara sahnesinde yardım çağrısının ardından Myles'ın aklından geçenler ile kahkahalara boğuldum gerçekten, ara sıra hala hatırlayıp gülüyorum "Amansızca yardım dileniyordu."