Yasemin Sevinçtekin Kordu

Dinin, iktisadın, felsefenin, politikanın tarihi; insan üzerindeki zorbalıkların tarihidir. İnsanın "neyse o" olma haline izin verilmez.
Reklam
Çünkü :
İntihar etmeyip yaşıyorsak, anlamın büyüklüğünden değil, hayatın içine düşmüş olmaktan, muzur bir merak ile ıstıraplı bir inadın götüreceği yeri görme isteğinden; bir de, üstüne üstlük, şahsi duruşun gölgesinin topluma bir lanet olarak düşmesini diliyor olmaktan başka bir anlamı yoktur her güne yeniden başlamanın.
"İnsanın sesi gibidir" dedi. "Sesine katlanırsın ve başka seçim şansın olmadığından konuşursun. Ama önemli olan ne söylediğindir. Yüce sanatı ötekilerden ayıran da budur. Teknikleri kuvvetli insanlar her çağda karınca gibi sürüyledir. Hele de evrensel eğitimin baş tacı edildiği bu çağda. "
Sayfa 161 - G. P.Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Bakın. Savaş kadar kötü şey yok. Cankurtaran şoförü olan bizler, ne kadar kötü olduğunun farkında bile değiliz. İnsanlar ne kadar kötü olduğunu anlayınca da, durdurmak için artık hiçbir şey yapamazlar çünkü delirmiş olurlar. Hiç anlamayanlar da var. Subaylardan korkan insanlar da. Savaş onlarla yapılıyor.
Sayfa 67 - PassiniKitabı okudu
Her şeyin mümkün olduğu, her şeyin inisiyatif ve projeden ibaret olduğu, Becerebilme'nin egemenliğindeki başarı toplumunda ise incinme ve tutku olarak aşka geçit yoktur.
Sayfa 21 - Becerememeyi BecermekKitabı okudu
Reklam
-Geciktik mi acaba? Çocukların çoğu gelmiş. Hademe kadın ilgisiz, - Parasız yatılı imtihanlarının çocukları hep erken gelir. Hiç gecikmezler.
Sayfa 107Kitabı okudu
Evi çekip çevirmenin parasal karşılığını ölçmek zordu. Buna çok kafa yordu. Milyonlarca insan, özellikle de kadınlar kuşaklar boyu bunu içlerinde hissetmişlerdi. Bu bir işti. Tabii ki öyleydi. Bedenini kullanıyordu, öncelikle ellerini ama sırtını ve bacaklarını da. Gün boyunca yüzlerce eşyayı bir o yana, bir bu yana taşıyıp duruyordu. Bu da acısı bir kaç yıl sonra çıkacak olan yüklenmelere ve yıpranmalara sebep oluyordu.
Bir olgu ya da bir olayın birkaç makul açıklaması varsa, en basit açıklama doğruya en yatkın olandır.
Sayfa 52 - Ockhamlı WilliamKitabı okudu
Başka insanların iyi nitelikleri Doppler'in bildiği en korkunç şeydi. Bunların karşısına neyle dikilebilirsiniz ki? Hiçbir şeyle. Bazıları bizden daha iyi işte ve bununla yaşamayı öğrenmek zorundayız.
Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?
Reklam
Kurtarılan "O Bir Tane"
'Fahişe değiller. Fahişe olmamalarının nedeni biziz, biz bin erkek. Biz-bin beyaz erkek- onları biz yaptık, yarattık ve ürettik; belli türden bir kanın sekizde birinin başka türden bir kanın sekizde yedisine üstün geldiğini ilan eden yasaları bile biz yaptık. Bunu kabul ediyorum. Ama aynı beyaz ırk onları köle, işçi, ahçı, hatta ırgat bile yapabilirdi, bu bin kişi, senin belki de ilkesiz ve şerefsiz diyeceğin benim gibi bu üç beş erkek olmasaydı tabii. Hepsini kurtaramayız, belki bunu istemiyoruz da; belki kurtardığımız o bin kadın binde bir bile değil. Ama o bir taneyi kurtarıyoruz. Tanrı bütün serçeleri görebilir, ama biz Tanrı olmaya kalkışmıyoruz...'
Sayfa 91 - Charles BonKitabı okuyor
Çok başarılı olmuştu; şanslı, aynı zamanda güçlü olduğu için kazandığı başarı ona küçümseme ve güvensizlik olarak geri dönmüştü, yalnızlığı da bundandı.
Sayfa 82 - Thomas SutpenKitabı okuyor
... fiziksel bir bedelin çok üzerinde bir zihinsel bedel ödeyerek, onunla tek başına, yardımsız savaşmış ve sadece körlemesine içgüdüsel bir dayanma, hayatta kalma arzusuyla değil, kazanma ve en başta uğruna böyle bir fedakarlığı kabul ettiği o maddi ödülün keyfine varma arzusuyla direnmişti.
Sayfa 29 - Thomas SutpenKitabı okuyor
Aşkı bilmedikleri için mutlu olan insanların olduğu yere git. O kadar doygundurlar ki, ne birbirlerine ne Tanrı'ya gereksinim duyarlar. Geceleri kapılarını sıkı sıkı kilitleyip hayatın geçmesini sabırla beklerler.
Bu yol ülkesini, evini barkını terk edenlerin yoluydu. Bu yol hiç bir yere gitmiyordu. Sonu olmayan, uzun ve geniş bir yoldu. Dağlardan, şehirlerden, bahçelerden geçip ardında iz bırakmadan uzayıp gidiyordu. Arkamıza dönüp baktığımızda yok oluyordu. Yol yalnızca önümüzdeydi.
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.