Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burak Nil

Burak Nil
@BurakNil12
Mimar mühendis
15 okur puanı
Kasım 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Ülkeleri, insanları para ve maddiyat kurtaramaz. İnsanları kurtaracak olan zihin ve nefs temizliğidir. Para ve maddiyat huzuru getiremez tam aksine paranın ve maddiyatın peşinden koşmak yani gücü ele geçirmeye çalışmak kaosa, huzursuzluğa neden olur. Huzuru bulamayanların mutluluğu anlık veya sahtedir. Allah'ı anmadan yaşayanların huzuru olamaz. Allah'ı hayatınızdan çıkardıysanız bilin ki nefsiniz emmare ye düşmüştür. Bu da, ya hayvan konumundasınız ya da ondan da aşağı demektir. Toplumda bu tip kişiler yaygınlaştıkça ne o toplumdan ne de yöneticilerinden bir hayır beklenemez. Çünkü siz kendinize zulm edersiniz, hayır ise Allah'tan gelir. Dünyadaki tüm Ülkelerdeki insanlar nasılsa öyle yönetilirler. Nefs temizliği bireysel, zihin temizliği ise hem toplumsal hem bireysel yapılır. Herkes kendi kapısının önünü temizlemeye başlarsa dünya tertemiz olur. Bunları bilmek insanları kurtarmaz, kurtuluş harekete geçmekle olur. Harekete geçtiğimizde emin olun ki, Allah cc de adaletinin ve rahmetinin ve hikmetinin gereğini yapar her işimiz kolaylaşır. Allah cc, Maide suresi 105. ayette buyurur ki '' Siz kendinizi düzeltin. Siz doğru yolda olursanız, yoldan sapan kimse size zarar veremez.''. Hud suresi 3. ayette de buyurur ki, “Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye (ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin.”...
Reklam
Nefsi için özgürlük çığlıkları atanlar bilmelidir ki, asıl özgürlük nefsin yersiz arzularından sıyrılmakla olur. İnsan kelimesi sadece nefsini fark etmiş ve nefsin aşırı, helal olmayan isteklerinden kurtulmaya çalışan kişilere yakışır. İnsan bir yolcudur ve son durağı dünya değildir. Dünya sadece İnsan'ın hangi boyuta bilet verileceğinin belli olacağı yerdir. İnsana seçenekler sunulmuş gideceği boyutu kendi belirleme hakkı verilmiştir. İzleyeceği yol ve zihnindeki soruların cevabı da Kur'an da mevcuttur. Çağlar boyunca Kitaplar ve Resuller aracılığı ile insanlar gereği kadar uyarılmıştır. Son uyarıcı Resul ve Nebi Hz. Muhammed'dir. Başka arayışlar beyhude arayışlardır. Ya Rabb’ınıza verdiğiniz sözünüzü tutar özgür olursunuz ya da sözünüzü unutup emmare nefsinizin kölesi olup şeytanın peşine takılırsınız…
Hikmet, Allah’ın varlıklar üzerindeki tecellisidir. Hikmet ilahi yasalardır. İlahi yasalara uyulduğu sürece Allah’ın insanlar üzerindeki tecellisi de olumlu olarak değişecektir. İnsanların çektiği acıların kaynağı egoları ve nefsleridir. Hz. Adem’den bu yana tüm insanlığın çektiği çileler egoları ve nefsleri yüzündendir. Egoları ve nefsleri yüzünden bulundukları konumdan aşağı indirilirler. Ego ve nefs, ilahi yasaları çiğneterek Allah’ın sizin üzerinizdeki tecellisini olumsuza çevirerek acılar çekmenize neden olur. Böylece aslında kendi nefsinize zulmedersiniz. Allah kimseye zulüm murat etmez. Ne kadar Allah’a göre iyilikler yaparsanız dünyanız ve sonsuz yaşamınız o kadar iyi olur. Yapılan iyilikler ve kötülükler tohum hükmündedir, ne kadar çok iyilik tohumu ekerseniz o tohumlar olgunlaşır ve hayatınız belli dönemlerinde o kadar iyilikler karşınıza çıkar. Tam tersi olarak da ne kadar Allah’ın kötü dediği şeyleri tohum olarak ekerseniz, dünyanızda ve sonsuz yaşamınızda o kadar zorluk çekersiniz. İmtihan konusu başka bir başlıktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yapılan iyilikler ve kötülükler tohum hükmündedir, ne kadar çok iyilik tohumu ekerseniz o tohumlar olgunlaşır ve hayatınız belli dönemlerinde o kadar iyilikler karşınıza çıkar. Tam tersi olarak da ne kadar Allah’ın kötü dediği şeyleri tohum olarak ekerseniz, dünyanızda ve sonsuz yaşamınızda o kadar zorluk çekersiniz. Kimde ne kusur-ayıp görüp kınarsanız o kusuru, ayıbı işlemeden ölmezsiniz. Onun için Allah’ın diğer misafirlerinin kusurunu görmeyi, kınamayı bırakın, kendi hâlinize bakın! Bir kimsede kusur görüyorsanız onu kınayıp dedikodusunu yapmayın! “Ona nasıl yardım ederim?” diye düşünüp ona; yaptığının yanlış olduğunu iyi niyetle, iyi bir dille anlatın. Bunu o kişiden ziyade kendinizin , çocuklarınızın, en yakınlarınızın iyiliği için yapın. Yoksa o kınadığınız, eleştirdiğiniz ayıp hanenizi kaplar, üzülürsünüz. Sonunda yaptıklarının kötülükleri onlara ulaşmış ve alay etmiş oldukları şey onları çepeçevre kuşatmış (olacak)tır. Nahl, 34
Nefsimizin ve benliğimizin kölesiyiz.Sahip köle ilişkisi yaşıyoruz, özgür değiliz. Sistemin bu kadar nefslere seçenek sunduğu bir zamanda nefsi eğitmek çok zorlaştı. Nefsler şımardı ve azgınlaştı. Günah işlemek çok kolay hale geldi, şeytanın artık işi çok kolay. Dünyanın egemen güçleri insanların nefsini kullanarak kazanç elde ediyorlar. Bu elde ettikleri kazançları da Gazze'li müslümanlar gibi halklara kurşun, bomba olarak harcıyorlar. Nefsin isteklerini ve arzularını çözmüşler, neler isteyeceğini biliyorlar ve nefse hitap edecek ürünler geliştiriyorlar. Bütün dikkate aldıkları bizim nefsimiz çünkü kazanç kapıları o. Bizler ise onlara karşı bir boykotu bile beceremiyoruz. Küffara karşı bir duruşumuz yok. Küffar küfrüne bizim dinimize sahip çıktığımızdan daha fazla sahip çıkıyor. Ürettikleri ürünler bizi tembelleştirdi, nefsimizi azdırdı, günümüzde nefsin bu istek ve arzularından kurtulup beden kalesine ruhun, aklın bayrağını dikip nefsin köleliğinden kurtulup özgürleşmek çok zor ama imkânsız değil... Yapabiliriz......
Reklam
Oruç, nefsi terbiyede önemli bir silahtır, nefsi zayıflatır, direncini kırar. İnsan oruç sayesinde nefsânî arzularına direnir, sabrederek nefsi terbiye ile irâdesini güçlendirerek daha sabırlı ve tahammüllü olur. Sabır, nefsin tahammül gücüdür, sabır, belâ ve zorluk anlarında kontrolü kaybetmeden sebat ve dayanıklılık göstermek demektir. Oruç, yalnız aç kalma değil göz, kulak, burun, ağız, kalp tüm organlarla haramlardan, tüm kötü ahlâk örneği olabilecek tüm davranışlardan sakınmaktır. Nefs terbiyesi dünyadaki tüm insanlar için geçerlidir. Nefsi terbiye etmeden, yolu bitirmeden hiç kimsenin kurtuluş garantisi yoktur. Müslümanlar nefs terbiyesi açısından en şanslı topluluktur. Tüm ibadetleri nefs terbiyesine yönelik ibadetlerdir. Devamlı almayla haz duyan nefse vermenin erdemi zekatla anlatılır. Yılın bir ayını oruçlu geçirmek nefsi biraz da olsa terbiye eder. Günde beş kere namazlarda secde etmekle de hem Allah’la bir bağ kurulur hem de nefse ve egoya otoritenin kim olduğu, kime itaat edildiği gösterilir. Bu iki ibadet nefs terbiyesine yardımcı olur. Oruç vasıtasıyla helâlleri bile uzun bir müddet terk etmeyi öğrenip bunu alışkanlık haline getiren insan, haramlardan kesin bir şekilde uzak durmayı öğrenir. Sonun da bayram yapmak isteyenler Ramazan fırsatını iyi değerlendirmelidir. Tuttuğunuz oruçlar makbul Ramazan ayınız mübarek olsun.....
Kirli zihinle hareket edenlerin hakikati kabul etmekten kaçınması hatta hakikati öcü gibi görmesi algılama konusundaki eksiklerden, hakikati bilmemelerinden, ters idrakten, olaylara bütüncül bakamamalarından kaynaklanır. Bu kişilerin çok büyük çoğunluğu nefsi emmarede oldukları için hakikati idrak edecek donanımda ve güçte değillerdir. Hakikati idrak edecek donanım ve güç nefsin katlarında yükselerek elde edilir. İnsanın hakikati anlaması için zihnini temizlemesi, temizlenen zihne hakikat bilgilerini yüklemesi gerekir. Bu ancak nefsin katlarında yükselmekle olur. Burada Allah'ın fazlı ve keremi gerekir. Allah'ın bu kişiyi destekleyerek ikram etmesi ve yol göstermesi gerekir. Bu da ancak tövbe etmiş, hakikat arayışına girmiş olan layık kişilere verilir. Nefsin alt katlarında olan kişilerin fikirlerinde şeytanın etkisi ve saptırması olmaması mümkün değildir. Nefsin katlarında ilerlemiş bir kişi ise Allah'ın nuru ile zihin karanlığı aydınlatılarak hak ile batılı ayırabilme yeteneğine kavuşur. Burhanın şartlarını yerine getiren biri olur. Burhan, kesin bilgiyi elde etmek için doğruluğu kesin olan önermelerden yapılan kıyastır. Bu kıyası nefsin alt katlarında olan, olaylara bütüncül yaklaşım gösteremeyen zihinler yapamadığından yanlış çıkarımlar yaparlar, aka kara, karaya ak derler.....
Rabbe ulaşmak için Rabbin dileği hâline gelmek, yani Rabbin sizi dilemesi için arınma yolunda çaba sarf etmeniz gerekir. O zaman Rabbinize ulaştıran yolu tutabilirsiniz. İnsanın durumu sadece kendisiyle ilgilidir, hâli iyi değilse reçetesindeki ilaçları acıdır. O ilaçlar da kendi kalbinin bozukluğu, hastalığı sebebiyledir. Kalbinin “iyi” leşmesi, temizlenmesi içindir. Kendi iyiliği için, Allah’a dönmesi içindir. Şeytanın kontrolündeki akılla baktığı için Allah bizim kaderimizi kötü yazmış, der. Zihninde artık nasıl bir Allah kavramı varsa (!). Hâlbuki içinde bulunduğunuz hâl sizin taleplerinizdir. Allah bizden memnunsa, halimiz iyiyse yönümüzü Allah’a döndürebiliriz; daha sonra bizi rahmetine sokar. Hoş bir hayat yaşamaya başlarız. Geleceğimiz iyidir. Sonumuz iyidir. Amaç Allah’ın dileği, muradı hâline gelebilmektir. Kitabı Kur’an’la da rızasının peşinde olanlara yol gösterir. Allah, onunla (Kur’an’la) rızası peşinde olanları selamet yollarına iletir ve onları izniyle, karanlıklardan aydınlığa çıkarıp kendilerini dosdoğru bir yola iletir. Maide, 16
Sabır ve şükür müminin kanatlarının adıdır. Müminin bir kanadında sabır, diğer kanadında da şükür yazar. Kanatlarından birinin zayıf veya eksik olması yol alamamasına yerde kalmasına sebep olur zira tek kanatlı kuş uçamaz, ikisi de Allah’ın varlığını ve birliğini idrakin tezahürüdür. Her namazda her rekâtta okuduğumuz Kur’anın başlangıcı Fatiha suresidir, Fatiha suresiz namaz olmaz. Fatiha suresi Allah’a hamd ile başlar. Şükür; Allah’ın büyüklüğü karşısında kulun haddini bilmesi ona sığınmasıdır. Haddini bilmemesi ise küfürdür. Küfür haddini bilmemektir, eğer sabırsız ve şükürsüzsek imanımızı bir daha gözden geçirmemiz gerekir. Ne kadar sabırlıysak ve şükür ediyorsak imanımız o kadar kuvvetli demektir. Allah âlemlerin rabbidir, bize hem şu anda yaşadığımız dünyada hem de ahiret dediğimiz asıl vatanımızda yardım eden, edecek olan, merhamet eden, edecek olan sonsuz nimetlerin esas ve tek sahibidir. Fatiha süresinde biz bunun tasdik ederek imanımızı gösteririz......
Savaş bölgelerinden yürek yakan görüntüler geliyor; Patlayan bombalar, yaralı insanlar, sığınakta korkuyla bekleşen çocuklar, yanan yıkılan binalar, bir ömür yaşadığı evi terketmek zorunda kalan yaşlılar.. Dünya hassas kalpler için cehennemdir, hele böyle zamanlarda…
Reklam
Bakmayın dilimin sustuğuna kalemim dilimin tercümanı benim.. Neden yağmur altında yürüdüğümü sormayın, yağmurlar gözyaşlarımı gizler benim.. Aldanmayın duygusuz göründüğüme, yüreğimde yanan volkan, kanayan yürek benim..✍🦋
İnsan bilirim Nerelisin diye sorulduğunda derin bir sessizliğe büründüğü İnsan bilirim Çok seven ve değer veren başının üstünde taşırdı sevdiğini İnsan bilirim Tüm bildiklerimi unuttum öyle zalim öyle haksızlığa uğrayanlar var İnsan bilirim Elindeki ekmeği yanındakilerle paylaşan İnsan bilirim insan gibi insan Sevdasına sahip çıkan yüce gönüllü kişiler İnsan bilirim Yüreği sevgiyle dolu ve güler yüzlü insan İnsan bilirim Davasını satmayan ve dostuna hayinlik etmeyen insan İnsan bilirim Kendisi aç ama kardeşini hep düşünen insan İnsan bilirim Ahlaklı kendini üç kuruşa satmayan insan İnsan bilirim Sevmek için yüreği olan ve sevdasına sandık insan...
Ebedi bir mükafat varsa ötelerde ... Fani dertlere takılmak bilmeyenlere mahsusdur ... İnananlar bilir ki ; Özlemin sonu " vuslat ...! " Hüzünlerin sonu " tebessümdür ...! "
Güneş doğarken de, batarken de bir başka güzeldir. Her gün doğumu yeni bir umuttur, nefes aldığının şükrüdür. Her gün batımı yarının müjdecisidir, yarınlarda umut vardır.
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.