Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burak Erbaş

Burak Erbaş
@Burakerbas39
17.06.2023 Hatice'm
Kültür Bakanlığı Koruma Memuru
Önlisans
Antalya
Lüleburgaz, 14 Aralık
11 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Kopyalanmış Adam
Yeni kitap yeni kültür dünyası 🥰 Tertuliano Maximo Afonso bir karakter olarak bakalım bize hayatına dair neler anlatacak 🙄
Reklam
Birini sevdiğinde tüm dünyada ki karşı cinslerin hemcinsinmis gibi gelmesi ve gözlerini ondan başkasına kapaman.. Bu duyguyu unutali çok uzun zaman oldu. Yalnızlıga boyun egdik..
Sevmeye sevilmeye ve iyi bir insana öyle çok ihtiyacım var ki kelimelerin içi boş kalıyor...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bana iyi gelir diye gideceğim kimsem kalmadı benim, birisinin bana hayat olmasına çok ihtiyacım var
Bir yanım köpek gibi yalvarmak istiyor, bir yanımsa yıllardır olduğu gibi canın yanacak uzak dur diyor. Dünya iyi kalpler için çok ağır...
Reklam
Zamanın eli değdi bize, çoktan değişti herşey..
Sevmek istiyor gönül... Birazda sevilmek... Belkide şiir tadında sonsuz bir huzur istiyor... Ancak ne yapsam olmuyor... Sanırım kaderime yazılı bir yalnızlık taşıyorum kelimelerim gibi...
Zaman her şeyin ilacı mi? Sabretmek herşeyi atlamaya yeter mi?
2 yılı devirmiş ve çok sıkılmış olmanın verdiği yalnızlık derdiii 🙄
Nazım gibiyim, ben senden önce ölmek isterim..
Ben Senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen Gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. Iyisi mi,beni yaktırırsın, Odanda ocağın üstüne korsun İçinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, Şeffaf, beyaz camdan olsun Ki içinde beni gorebilesin Fedakarliğimi anlıyorsun Vazgeçtim toprak olmaktan, Vazgeçtim çiçek olmaktan Senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum Yaşiyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin.
Reklam
Özdemir Asaftan...
Makyajı akıyor farkının; herkesleşiyorsun…
Tek bir sorun vardı mağaranın deliği bir sıçan geçecek kadar dar ve sadece onu hayatta tutacak kadar oksijen alıyordu... Karuyilerin kokusunu alamaması için toprak savaşlarda ölenlerin cesetleri ile karıştırılıp önündeki delik kadar kalacak şekilde kapatılmıştı... Fakat kimsenin farkında olmadığı birşey vardı.. Pakenin solunda bulunan bir ayak girecek kadar olan su birikintisi... Paken açlığa ve susuzluğa dayanabilecek uykusuzlukla acıları katlanan büyünün esiriydi... Kabileler su birikintisini atlamisti... Su birikintisi akarsunun o mağaraya giden son yeriydi ve akarsu kabilenin önünden geçiyordu.. mağara lanetliydi, mağara uyuyordu.... Bir tek kişi uyandirabilirdi. Solonya daki tanrısal kitabeyi okuyacak olan tanrıların huzuruna gidip gelecek birisi..
Yayına vereceğim kitabımdan..
Bunlar çağın en acımasız yaratıklariydi. Derilerini bir mizragin delmesi neredeyse imkansızdı. Zaman kum taneleri gibi akarken karuyiler inlerinden çıkıyorlardı... Liderleri olan ve zincire vurulmuş dipsiz bir çukurun içindeki Paken'e doğru gidiyorlardı..Paken bu çukurda elleri zincirli bekliyor ancak kulaklari bir zamanlar sıkı dostu olan ancak acımasızca göğsüne tsun ağacından yaptığı mizrakla öldürdüğü büyücünün ölmeden önce yaptığı büyünün etkisi ile daha derinden ve keskin bir şekilde duyuyordu. Bir önceki postun devamıdır.
Buzlara kara büyü ile esir olmuş, buzlari delerek gelen, o cansız gözlerinden donuk olmasına rağmen kan süzülen,yüzleri bozayıyı andıran ancak bakışları aç bir tilki kadar kurnaz, ruhları avını bekleyen akbabaya benzeyen, burunları siyah, ağzı bir su aygirindan daha büyük çelikten kalın dişlerini ağzı almayan, kulakları yarasa kadar duyarlı, uzun siyah kürkleri ile karuyiler sonunda esaretten kurtulmuştu. Kendi yazdığım yayına sunacağım kitabımdan...