Ne gitmek istiyorum ne kalmak. Ne yaşamak ne ölmek. Ne gülmek ne ağlamak. Aldığım nefes başına buyruk, gülüşlerim emanet.
Ne zaman hangi saat başladı kayboluşum? Bilmiyorum.
Acıya bile artık duygusuzum.
Unutulmuş gibiyim ben ve insan bir bakıma unutulmuş gibidir.
Bilmem ki nasıl anlatmalı
Yalnız bile değilim.
Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir. Bazen çıkar, bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelip durur. İnsan tek başına böyle bir yolda ilerleyemez, ama birleşenler, birbirine omuz verenler her engeli aşarlar.
Biz insanlar, sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz, öğrenmiyoruz, akıllanmıyoruz. Her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor.