Şeymanur
@CIDAM
En doğrusunu ancak Allah bilir.
Kalem O'nun...
Kitap O'nun...
Gönül O'nun...
İlahiyat
258 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
💢Hatalar affedilebilir. Ama hatalardan ders çıkarmamak affedilemez.💢
– Kumandan, biraz pirinç, tuz ve kibrit ver.
+ Ne yapacaksın onlarla?
– Pirinç, tuz ve kibrit. Gürgen kabuğuna sarıp kulübeye koyacağım.
+ Dönmeyi mi planlıyorsun?
– Neden döneyim? Başka insanlar gelir. Kuru odun bulurlar.
Yemek bulurlar. Ölmezler.
🍃Dersu Uzala🍃
+ Aa abi balık! Yazık çok acı çekiyor can çekişiyor.
- Söylediklerine göre balıklar acı çekmezlermiş.
+ Niye onlar can değil mi?
- Ee bilim adamları öyle diyor.
+ Olur mu abi, acı çekmeseler ağlarlar mı hiç?
- Ağladığını nerden biliyorsun ki?
+ Denizler abi, denizler balıkların gözyaşlarıdır.
💢Kayıp Özgürlük💢
Okur Takip Önerileri
Bana hangi kelimelerin parıldadığını ve solduğunu söyleyiniz.
🍃Deli ve Dahi🍃
“+Bize neden yardım ediyorsun, düşmanlarına?”
“-Ben insanlara yardım ediyorum. Sen de aynısını yapmıyor musun?”
- O kıza şiir yazılmaz.
-niye ?
-elini sıkmadı senin.
- korktu herkes gibi.
- herkes gibi olana şiir yazılır mı ?
Kelebeğin Rüyası
*-Biliyormusun insanları öldürüyorum Portuga.
*-Bunu nasıl yapıyorsun Zeze?
*-Onları unutarak.
Ölmek mi istiyorsun? Git o zaman at kendini denize. 5 saniye sonra hayatta kalmak için çırpındığını fark edeceksin. Sen kendini öldürmek istemiyorsun! Sen içindeki bir şeyleri öldürmek istiyorsun.
✔Esaretin Bedeli
Sevmek için akıl gerekmez. Mantık gerekmez. Kafandaki bütün tahtaların illa tam olması gerekmez. Sevmek için sevmek gerekir, o kadar.
Hayatta sizi üzmesine müsaade edeceğiniz tek şey, sevdiğiniz bir kitabın son sayfası olsun...
“ Kişinin gerçek karakterinin niteliği, Çoğunlukla öne sürdüğü mazeretlerle yakından ilgilidir.” ...
Türlü türlü mazeretler öne sürsede insan; kendi nefsini çok iyi bilir.
( Kıyamet suresi 14-15.ayet)
UBUNTU!...
Bir Afrika ülkesinde araştırma yapan bir antropolog, çocukları yan yana dizmiş. Sizlere bir oyun öneriyorum demiş. Hepiniz karşıdaki ağaca dek koşacaksınız. İçinizden kim ilk önce oraya varırsa, yani yarışı kazanırsa, ödül olarak ağacın altında duran meyveleri yiyecek. İşaretini vermiş. O anda hiç beklemediği bir durum olmuş. Çocuklar tek tek koşarak ağaca önce varmaya çalışacaklarına, el ele tutuşup birlikte koşmuşlar, hepsi aynı anda ağaca varmışlar ve meyveleri birlikte yemişler. Antropolog çok şaşırmış. Niye böyle yaptıklarını sormuş. Çocuklarda "biz ubuntu yaptık" demişler. "Ubuntu" sözcüğü Güney Afrika'da 'BEN; BİZ olduğumuz zaman BEN olurum!...' demekmiş...