Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eda

416 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Gothikana
GothikanaRuNyx
7.1/10 · 1.361 okunma
Reklam
400 syf.
9/10 puan verdi
Yasemin Duman, ninesi ve iki koyunu ile birlikte Muğla’nın bir köyünde hayat süren, resim yapmayı çok seven bir kızdır. Geçimlerini evinin bahçesinde büyüttüğü elmaları, salatalıkları, domatesleri; süt ve yumurtaları pazarda satarak sağlar. Yasemin’in bu küçük ve sıradan dünyasına bir çift yeşil göz dahil olur. Melih, arkadaşları ile İstanbul’dan
Çiçekler ve Yasemin
Çiçekler ve YaseminSümeyye Demirkan · Ephesus Yayınları · 2022356 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bu adımlar beni senden uzağa taşımaz, bunu da sakın unutma, Yasemin." "Adımlar bize mesafe getirmez," diyebildim nihayetinde. "Unutmam."
Sayfa 192Kitabı okudu
Melih… Kalbe zararsın :’)
“Sen,” dedi kısık sesle, utangaç bir tavırla.”Hiç sinemaya gitmedim deyince ben de sinemayı sana getirdim.”
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
“İyi ki geldin, Yasemin,” dedi. “Belki bedenim iyileşmedi ama kalbim… İşte orası hiç olmadığı kadar iyi.”
Sayfa 105Kitabı okudu
"Evet, bir gün gideceğim ama sana haber vermeden, seninle vedalaşmadan ve sana bir kez olsun bile sarılmadan gidemem ki... Yapamam bunu." Sarılmak. Ona sarılmak... Ben daha önce babam dışında hiçbir erkeğe sarılmamış, hiçbir erkeğin kalp atışlarını duymamıştım. Bir gün ona sarıldığımda kalbinin nasıl attığını duyabilecek miydim? Bir gün ona sarıldığımda kalp atışlarını duymama izin verecek miydi? Onun da kalbi benimki gibi atmaya başlamış mıydı?
Sayfa 102Kitabı okudu
"Melih, bak, ben..." Sözlerimi kesti. "Alışmak, değil mi? İnsanı korkutan ve durduran şey bu. Alışmak." "Aslında hepsi bir yol üzerinde yürümeye benziyor," diye iç çektim. "Adım atmaya korkmak fakat yolun biteceğini düşünerek adım atmaktan sakınmaktan." "Bazen akışına bırakmak gerekir. Sonuçta attığımız her adım bizi bir yola sürükler. Boş ver, yollar bitmese de olur, yeter ki ayakların yara olmasın."
"Bu oğlan kim?" "Şey," dedim kupkuru olmuş boğazımla. "Melih." "Melih kim?" "Benim," diye öne çıktı Melih.
İnsan yakaladığı güzel hisleri bırakmadığında onun peşinden gitmeliydi. Belki attığı adımlarda, gittiği yollarda yaralar alacaktı ama sonunu görmeyi değil de yürümeyi bilmeli ve ondan kaçmamalıydı. Kendimden biliyordum.
Reklam
Siz çok güzelsiniz :’)
"Yasemin." "Efendim?" diye baktım gözlerine. "Yarın pazarda olacak mısın?" "Hayır, ne satacak elmam var, ne de domatesim." "Ama benim almam gerek onlardan." "Daha bugün almıştın, bitti mi?" Kafasını iki yana salladığında gülerek arkadaşlarını gösterdi. "Çok aç arkadaşlara sahibim. Bitirdiler. Elde var sıfır." Gülümsedim. "Peki. Yarın pazarda elma satan bir sürü tezgâh bulabilirsin. Hatta sana tavsiyede de bulunabilirim." Gülümsedi. "İsmi Yasemin olan birinden elma almak istiyorum ben." Bekledim. Konuşmayı bekledim. Konuşmasını bekledim. "İsmi Yasemin olan kız diyor ki, elmaların büyümeye ihtiyacı var. O vakte kadar gelemeyecek." "İsmi Melih olan oğlan diyor ki, Melih elmaların büyümesini bekleyebilir." "Bu biraz uzun sürer ama.” "Melih bekleyebilir." Elimdeki şekerlere bakarken gülümsedim ve dudaklarımı birbirine sımsıkı bastırdım. Melih... Tek bir isim ve sadece birkaç gün, kalbim böyle kuvvetli bir hissi nasıl olur da var edebilirdi? Birkaç gün içinde nasıl bu kadar ritmimi sarsabilirdi? "Peki," dedim kafamı kaldırıp yeşillerine bakarken. "Beklesin o hâlde. Elmalar olduğunda Yasemin onları Melih'e getirecek." Baktı ve gözlerime bir anahtar bıraktı. Sanki gözlerimdeki kilidi açmak istiyordu. "Elmalar olduğunda pazarda olacağım. Beklediğim yerde. Beklediğin yerde."
Sayfa 42 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
"Teşekkür ederim," dedi Melih gülümseyerek. Çok içten gülümsüyordu ve ben o güldükçe içimde oluşan bu garip dürtüye mâni olamıyordum. Onu tanımıyordum, onunla oturup sohbet etmemiştim ama o gülümsedikçe kalbim bir hoş oluyordu işte.
Sayfa 30 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
518 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.