Kitabı duygulu insanlara, kendini arayıp bulamayanlara, kimseyle geçinemeyenlere, geçinmeye gönlü olmayanlara, en çok da tutunabilmek için her daim sebep arayanlara tavsiye etmiyorum.
Kitap insana kendini düşündürüyor sürekli. Bu bir haksızlık. Ben kemdimle burun buruna gelmek istemedimki hiç bir zaman. Geldim de ne gördüm peki; fikren yaşamın kendisini anlamsız bulmama rağmen dışardan gördüğüm insanlar gibi yaşabilmek için kendime sürekli hedefler koyduğumu, hedefime ulaştığımda daha tadını çıkaramadan boşlukta hissedip yeni bir hedefe başladığımı gördüm. Ulaşamadığım hedeflerimde ise gizli bir haz duydum süreç uzadığı için.
Peki şimdi ne gerek vardı bunu görmeme. Ben de oyunlarım içinde yaşıyordum. Şimdi nasıl devam etmeli? Üstelik benim derdimi anlatacağım bir Albayım da yok!