“İnsan küçük şeylerin ,görünmez anların, paylaşılmayacak kadar önemsiz düşüncelerin ve saklanamayacak kadar küçük duyguların toplamıdır. Yüksek sesle söylenerek kirletilmeyecek kadar mükemmel olan görkemli aydınlanmalardır.”
Poppy’ye bakmak beni mutlu ediyordu. Bunu tarif etmenin daha basit bir yolu yoktu. Benim gözümde o kadar güzeldi ki tek yapmam gereken onu izlemekti, böylece hayat yeniden yeniden anlam kazanıyordu.
“Kahretsin ,çok güzeldi.Özellikle de güldüğü zamanlarda.Çocukken prenseslerin nasıl güldüğünü hayal ederken zihnimde canlanan gülümsemenin aynısıydı.Güneşli, iç açıcı ve krallıkların kaderini belirleyecek türden.”
“Evlenip çocuklarımızla birlikte mutlu bir yuva kurmazsak seni hapse atabilirler yalnız.İnsanlara boş yere umut vermek de suçtur.Umut hırsızlığı yapma.”
“Yanılıyorsun Feray.Tahmin ettiğinden daha güçlüsün.Ruhun aynası kırık olduğunda empati kurmak zorlaşır.” “Oysa sen kendini başkalarının yerine koymakta oldukça başarılısın.Bu bile ne kadar dayanıklı olduğunun bir kanıtı.”
Şöyle düşündüm o an; bir asansör yani cansız bir varlık bile içine kendi kapasitesi kadar insan alabiliyor hem de tanımadığı halde.Ama babam bizi tanıdığı halde bir türlü içine sığdıramadı.O günden sonra asansöre binmek istemiyordum…