Yusuf Can

Yusuf Can
@CannYusuf
* Kitap en iyi arkadaşmış. İyi ki var. * söylemediğini anlayacak derttaş bir dost * biraz hüzün iyidir, kıymetini bilene.. * sabır, tevekkül, dua.. * yürekten sevgi, hasbi muhabbet.. * mangal sonrası su kenarında hoş bir çay sohbeti.
Reklam
Huzurun şükrü, huzursuz olanlara huzur verme çabasıyla olur
Loş ışığın altında Albert Schweitzer'in şu sözlerini okuyorum: "Başkalarından üstün neyiniz varsa; sağlık, üstün yetenek, başarı, mutlu çocukluk çağı, düzenli aile hayatı... Hiçbirinden doğal malınızmış gibi yararlanmamanız gerekir. Tümünün karşılığını vermelisiniz. Hayatınızı eşsiz yücelikte bir sunuyla öbür hayatlara adamalısınız." - Posta Kutusundaki Mızıka -
İnsanlar birbirine mektup yazmalı. Çünkü mektupta sesin tonu belli olmaz. Çünkü mektup düşünülerek yazılır. Birdenbire ağzımızdan kaçan kelimeleri hiçbir şey geri getiremez. Söylediklerimizin üstü çizilemez. Çünkü söylediklerimiz dinlenmeyebilir; sözümüz kesilir, içeriye o anda biri girer.. Okunan mektupsa mutlaka tamamlanır.

Reader Follow Recommendations

See All
"Zavallı oğlunuz bir hemofili hastası, kanında bir şey eksik. Sizde ise bazı hassas duygular olmasına rağmen başka bir eksiklik var; Bir nevi içgüdü, kavrayış diyebiliriz. İnsanın içinde en muhtaç olana yardım etme, ona saygı duyma hissi yaratan bir kavrayıştan mahrumsunuz."
Vicdanı rahat ve masum olanlar böyledir.. tek talep adaletin uygulanmasıdır
Eski hukukçu, o yılın Romanov Hanedanı'nın üçyüzüncü yıldönümü olduğunu, bunu kutlamak üzere de Çar'ın bazı suçlular için genel af ilan edeceğini söyledi. Yakov'un adı da bu suçluların arasında yer alacaktı. Affedilip kasabasına dönecekti. Duvara zincirli tutuklunun ise konuşacak hali yoktu. Gücünü toparladığı zaman, SUÇLU OLARAK MI AFFEDİLECEĞİNİ, YOKSA MASUM OLDUĞUNUN MU KABUL EDİLECEĞİNİ sordu. Eski hukukçu terslendi. Hapisten çıkacak olduktan sonra bunun ne fark edeceğini sordu. Yakov AFFEDİLMEYİ DEĞİL, ADİL BİR DURUŞMA İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ !!
Reklam
Bu da onun kendiyle olan anlaşmasıydı. İşte karakter, işte kalite.
Yakov, Yahudilerin tarih boyunca yaşadığı kadere üzülüyor. O halde bu konuda ne yapabilir? Yapabildiği tek şey işleri daha kötü hale getirmemek. Kendisi tam bir Yahudi değil ama onları korumaya yetecek güçte. Ne de olsa insanları tanıyor, onların Yahudi olma ve dünyada insan gibi yaşama hakları olduğuna inanıyor. Onlara karşı olanların karşısında. Onları gücü yettiği ölçüde koruyacak. Bu da onun kendiyle olan antlaşması.
Başınıza gelenlere anlam yüklerseniz yük hafifler.
Öyleyse ölerek, acıdan kurtulmanın dışında ne kazanacağım? Acı çekmeden yaşamayı isterim elbet, acının tadından usandım ama eğer acı çekmem gerekiyorsa da bırakayım bunun bir amacı olsun.
Beterin de beteri var.
Yakov eski düzene(tek kişilik hücre ama zincirsiz) dönebilse memnun olacağını düşündü. O zamanlar sahip olduğum şey bir nevi özgürlüktü. Zincirlendiğinde ise özgürlük adına kalan tek şey hayatta olmak, sadece var olmaktı. Seçeneği olmadan var olmak ise ölmekle eş değerdi !!
İyi ki ahiret var. Adaletin tastamam uygulanacağı yer..
- Tanrı bana basit bir saygıyı gösteremiyorsa bile ben adalete razıyım. Yasayı uygulasın! Çar'ı bir yıldırımla yok etsin! Beni hapishaneden kurtarırsın! - Tanrı'nın adaleti kıyamet günü içindir.
Duanın kabulünün şartı; acizliğini bilmektir.
- Bu yüzden Tanrı'nın yardımına ihtiyacım yok. Pekâlâ, bir zamanlar onunla konuşur cevabı da kendim verirdim, ama ne anlattıysam bana cevap vermedi. Sessizlik. Artık ben de ona sadece sessizlikle karşılık veriyorum. - gururlu ve mağrur bir adam sağır ve kördür. Böyle biri Tanrı'yı nasıl duyabilir? O'nu nasıl görebilir?
Reklam
- Gördün mü Yakov, sakalını kesip Tanrı'nı unuttuğun zaman başına bunlar geliyor işte. - Bana Tanrı'dan bahsetme, dedi. Tanrı'nın hiçbir şeyini istemiyorum. O'na en çok ihtiyacın olduğunda hep uzaklarda oluyor. - Sefalet yüzünden Tanrı'yı suçlama. - O'nu suçlamamın nedeni, var olmaması. Varsa bile ayda ya da yıldızlarda geziyor, burada değil. Tanrı'nın sesini duyamıyorum, bugüne kadar da hiç duymadım. Ortaya çıkmayacaksa ona ihtiyacım yok. - Sen kimsin Yakov, Musa mısın? Tanrı'nın sesini duymuyorsan kendi sesini O'na sen duyur. Dualar göğe yükseldiğinde nimetler aşağı iner.
Nâme uyutur, mânâ uyandırır !
Gardiyan: - kitap(İncil) sende olduğuna göre bana da bir şey okuyabilirsin. Her gece burada yalnız başıma oturmaktan çok sıkıldım. Yakov mumu yaktı ve kapıdaki delikten Kogin'e İncil okudu. İsa'nın yargılanmasını ve çektiği eziyetleri okudu. Askerlerin İsa'nın kafasına dikenlerden bir taç oturttuğu bölüme geldiğinde gardiyan içini çekti. Sonra tamirci endişe ile fısıldadı: - senden küçük bir iyilik isteyebilir miyim? - "canın cehenneme Yakov" dedi. Mumu aldı, söndürdü ve bir daha da incil'den ayetler dinlemeye gelmedi.
1,644 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.