Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Castiel

Castiel
@Castielll
4 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Castiel tekrar paylaştı.
Tüm içtenliğiyle yaşayan, türlü dertlerle, binbir düş kırıklığıy­la karşılaşan ama bunlardan yıkılmayan, bunlara boyun eğmeyen kişi, işleri her zaman rast gitmiş ve görece bir refah içinde yaşamış kişiden çok daha değerlidir.
Reklam
Castiel tekrar paylaştı.
..bazı şeylerin artık hiçbir zaman geri gelmeyeceğini düşündürdüğünden melankoliye sürüklüyor insanı. Belirli bir pişmanlık duymak da saçma bir duygusallık değil aslında.Bir çok şey gerçekten de otuz yaşında başlıyor o yaşta herşeyin bitmiş olduğu da doğru değil.Ancak yaşamın veremeyeceğini anladığı birtakım şeyleri beklememeyi öğrenmiş oluyor kişi; üstelik her geçen gün daha iyi kavrıyor ki yaşam yalnızca bir ekme dönemidir, hasat mevsimi yoktur.
Y K Y Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Castiel tekrar paylaştı.
Hepsinin yanı sıra yıldızları, başının üstündeki sonsuz boşluğu da hissedebilmen gerek... İşte o zaman, yaşam neredeyse büyülü bir şey...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Castiel tekrar paylaştı.
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Castiel tekrar paylaştı.
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
Castiel tekrar paylaştı.
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Castiel tekrar paylaştı.
"Bu uzun, bu çok uzun düş, uyanıyorum, hayır ölmek üzereyim;şafak söküyor, ilk ışık, gün başka canlılar için, benim içinse amansız güneş, sinekler. Konuşan kim, hiçkimse, gök aralanmıyor, hayır hayır tanrı çölde konuşmaz, iyi de 'Kin ve güç için ölmeye razı olursan bizi kim bağışlayacak?' diyen bu ses nereden geliyor? İçimde başka bir dil mi yoksa ayaklarımın dibinde ölmek istemeyen cesaret cesaret cesaret diyip duran mı? Ah yeniden yanılmış olsaydım! eskiden kardeş olan insanlar biricik kurtuluş yolumuz, ey yalnızlık, beni bırakmayın! İşte işte kimsin sen , parçalanmış ağzı kan içinde, sensin büyücü, askerler seni yendiler, tuz yanıyor orada, sensin, sevgili efendim! Bırak bu kindar yüzü şimdi iyi ol, aldandık yeniden başlayacağız, başışlama ülkesini yeniden kuracağız, ben evime dönmek istiyorum, evet yardım et bana, tamam elini uzat, ver..." Geveze kölenin ağzına bir avuç tuz doldu.
Castiel tekrar paylaştı.
“Bilirdim ya insana mahsus olduğunu çaresizliğin, bilmezmişim meğer ne demekmiş o çaresizlik. Herkes gibi, hastalık sanırdım ruha musallat olan. Değilmiş anladım, şu bedene vuruyormuş acısı. Tenim sızlıyor, göğsüm acıyor, yanıyor her yanım. Zihnim aciz düştü, midem bulanıyor. Ağzımdaki tat hepsinden beter. Ne kanın ne ölümün ne ateşin tadı bu, yakıyor dilimi hepsi bir olup. Her yutkunuşum karanlığa gömüyor dünyayı, tiksiniyorum insanlardan. Ne açıymış meğer, ne yamanmış insan olmak!”
Castiel tekrar paylaştı.
çok uzun ama çok şey anlatıyor
Kendimizinki hariç her acı, bize meşru ya da gülünçlük derecesinde anlaşılır görünür; böyle olmasa, duygularımızın değişkenliği içinde tek sabit şey matem olurdu. Fakat yalnızca kendimizin matemini tutarız. Eğer etrafımızda sürünen sonsuz sayıdaki can çekişmeyi, birer gizli ölüm olan bütün hayatları sevip anlayabilseydik, acı çeken varlık
Castiel tekrar paylaştı.
Sisifos Söyleni’nde kişiyi kendini öldürme düşüncesine yönelttikten sonra, aldatmacalardan uzak, bilinçli bir yaşama biçimine dönüşen umutsuzluk, nedeni ve yorumuyla birlikte, ilk yapıtta karşımızdadır: “Bir büyüklük gerekiyordu bana. Onu dünyanın en güzel görünümlerinden birinin gizli umursamazlığı ile derin umutsuzluğunun karşılaştırılmasında
Reklam
Castiel tekrar paylaştı.
Çile
Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birden bire dam. Gök devrildi, künde üstüne künde... Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı. İhtiyar bacı! Sonsuzluk elinde bir mavi tülbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı. Ateşten zehrini tattım bu okun. Bir anda kül etti can elmasımı. Sanki burnum
Castiel tekrar paylaştı.
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Castiel tekrar paylaştı.
...yıldızları görünce derin düşüncelere dalıyorum, nasıl ki haritalarda ufacık kara noktalarla gösterilen şehirler ve köylere bakınca safça düşlere dalıyorsam ansızın. Gökteki ışıklı noktalar niçin Fransa haritasındaki noktalardan daha az ulaşılır olsun bizim için, diyorum kendi kendime. Tarascon ya da Rouen'a gitmek için trene bindiğimiz gibi, ölüme binip bir yıldıza mı gideriz?
Sayfa 84
Castiel tekrar paylaştı.
Elimden gelenin en iyisini yapıyorum, her ne kadar bu yaptıklarım en az anlaşılan işlerim olsa da. Bunlar benim için geçmişi bugüne bağlayan yegâne bağ. .
...
Castiel tekrar paylaştı.
İnsan hayatta gerçekten aşık oldu mu yeni bir kıta keşfetmiş gibi oluyor...
2.017 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.