Cem

Cem
@CemSOFU
*Herkesin gördüğünü gör , kimsenin düşünmediğini düşün. *İnsanın hayatını 2 şey değiştirir ; Okuduğu Kitaplar ve Tanıştığı İnsanlar instagram.com/cem_sofu
Gayrimenkul Danışmanı
Lise
Tuzla İSTANBUL
Karasu SAKARYA, 10 Haziran 1977
1197 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Her zaman her daim kitap oku ! Aklını geliştirecek olan yegane olay kitap okumaktır !
Reklam
Tarımın önemini yeterince anlamayanlar, 70'lerin sonunda ve özellikle 80'li yıllarda "Avrupa'nın bahçıvanı mı olacağız" veya "Avrupa'nın çobanı mı olacağız" diyerek tarımı değersizleştirdi. Tarımsal üretiminin önemsiz olduğunu, Türkiye'nin ancak ağır sanayi, inşaat ve turizmle kalkınabileceğini her fırsatta dile getiriyorlardı. Bu nedenle Türkiye'nin tarımsal potansiyeli yeterince değerlendirilemedi. Bugün de tarımı önemsiZ, değersiz gören bu anlayış büyük oranda devam ediyor. Bu nedenle Türkiye tarımdaki zenginliğini değerlendiremiyor . Üretmek yerine birçok ürünü ithal ediyor.
Tarımla önemli bir değişim yaşanıyor. Küçük çiftçiler sektörden çekilmek zorunda kalıyor. Şirket tarımı yaygınlaşıyor..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kırsalda yaşayan bey geçimini tarımdan sağlayan birçok kişi şehirde yaşamak istiyor. Şehirdeki yaşama özeniyor. Sigortalı işi, çocukların okuyacağı bir okul olmasını istiyor. Şehirde yaşayanlar ise , kentin kalabalığından ,stresinden , gürültüsünden, kirliliğinden uzak bir yaşam özlemi ile toprakla uğraşmak, ihtiyacı olan ürünleri üretmek için kırsalda yaşamak istiyor.
Salihli öteden beri tarımsal üretimi ile öne çıkan bir ilçe. Salihli Ziraat odası, üye sayısı ve üretim alanı bakımından Türkiye'nin 4 büyük Ziraat odası. 2020 itibariyle 30 bin üyesi var. İstenen tarımsal alan 565 bin dekar..
Reklam
Dağlık kesimlerde, yatırımcı 1500-2000 dönüm alanı satın alıyor. Satın almak için ödediği para kadar bir parayı da harcayarak araziyi üretim yapılabilir hale getiriyor. Su olmayan araziyi suya kavuşturuyor. Köyde yaşayan Toprak sahibi çiftçinin o yatırımı yapacak gücü yok. Köylünün elindeki Kıraç, işlenmesi zor araziler, iş adamlarının elinde üretim yapılan zengin topraklara dönüşüyor.. Toprak sahibi çiftçiler sattıkları arazilerde işçi olarak çalışıyor. Bazıları işe salihli'ye İzmir'e göç ediyor. Aldığı parayla küçük bir iş kuruyor. Üreticiyken tüketiciye dönüşüyor.
Manisa , ürün çeşitliliği, ile verimli toprakları ile en çok dikkat çeken illerimizden birisi. Her ülkesi tarımda ayrı bir zenginliğe ve fırsatlara sahip. Dünyaca ünlü Sultaniye üzümü, zeytincilik, meyvecilik, tütün ve daha birçok üründe özellikle ihracatta lokomotif görevi görüyor. Bu nedenle il içerisinden olduğu kadar dışarıdan da tarımsal yatırımlar için cazibe merkezi. Özellikle Manisa'nın Salihli ilçesi. Salihli'de son yıllarda özellikle meyveciler yatırım yapılıyor. Salihli'nin en yoksul köyleri devasa meyve bahçelerine dönüşüyor. Ceviz ,badem, kiraz , zeytin en çok tercih edilen ürünler. Yıllardır ekilmeyen araziler el değiştiriyor. Toprağı satanlar, çoğunlukla dağ köylerinde yaşayan yoksul çiftçiler. Satın alanlar , tarım sektörünün dışından gelen zengin iş insanları, yatırımcılar, girişimciler.
AKP hükümeti hayvancılıkta birçok desteği kaldırarak hayvan başı ödemeye geçti. İthalat kapıları açıldı ve hayvancılık çöktü..
En önemli zenginliklerimizden birisi genç insan kaynağımız..
Bakliyat üretiminde mutlaka üreticiye alın garantisi sağlayan, destekleyen politikalar uygulanmalı. Ovacık belediye başkanlığı döneminde Mehmet Fatih maçoğlu'nun hazine arazilerinde, belediyeye ait arazilerde nohut ekimi yaptırması, kurulan kooperatifin bölgede üretilen nohut için alım garantisi vermesi üretimi artırmış önemli bir örnektir. Maçoğlu bu projede sadece yöredeki çiftçileri değil, halkı değil kentte yaşayan gençleri de işe katarak bir farkındalık yarattı. Bölgede baklagil üretimi ciddi olarak arttı. Çünkü alıcısı var. Çiftçinin eline kalmıyor..
Reklam
Mercimek ithalatı 94'te 4.000 ton ile başladı. 2000 yılında 141 bin ton, 2010 yılında 210 bin ton, 2014 yılında 303 bin ton oldu , 2020 yılında 535.700 bin tona yükseldi . Oysa ki Türkiye, dünyanın en büyük mercimek ihracatçısıydı. 1988'de 606 bin ton ihracatla rekor kırmıştı
Baklagillerin üretimi ve ihracatı konusunda Türkiye çok büyük bir potansiyele ve üretim kültürüne sahip. Kanada'nın dünya mercimek üretiminde ve ihracatında söz sahibi olmasının temelinde de Türkiye'den götürülen mercimek tohumu ve uzun vadeli politikalarla üretimin yönlendirilmesi ve desteklenmesi var. Mercimek tohumunu Türkiye'den temin eden Kanada dünya üretiminin %40'ını, ihracatının ise %55'ini tek başına karşılıyor. Türkiye'de mercimek ithalatının %80'ini kanada'dan yapıyor. Bu nedenle kanada'nın mercimek ve bakliyat politikası çok iyi irdelenmeli.
Et yerine bakliyat ürünlerinin yoğun olarak tüketileceği bir dönem geliyor. Geçmişte yoksulların yiyeceği olan bakliyat ürünleri şimdilerde sağlıklı beslenmek isteyen, parası olan herkesin yemeğine dönüşüyor. Dünyada bakliyat ürünleri olan talep hızlı artıyor. Son 10 yıldaki tele partisi pandemi sürecinde daha da hızlandı..
Pandemi süreci , önemi çok daha iyi anlaşılan tarım ve gıdada yeni bir dönemin de başlangıcı oldu. Bu dönem "tarım ve gıdada yeni dünya düzeni" olarak adlandırılıyor. Petrol zengini ülkelerin yerini gıda zengini ülkeler alacak...
Gıda fiyatlarını düşürmek için birçok şey yapıldı. Yapılanların hiçbirisi gıda fiyatlarını kontrol etmeye yetmedi. Çünkü, işin temeline inilmedi. Tarımda üretim planlaması yapılmadı. Tarım alanları daraltıldı. Meralar talan edildi. Çiftçinin üretim yapmasını engelleyen yüksek girdi fiyatlarla çözüm bulunamadı. Tarladan sofraya kadar olan süreç yönetilemedi. Çiftçi yok sayıldı. Üretici fiyatı ile tüketici fiyatı arasındaki uçuruma çözüm bulunamadı. Üreten çiftçi tüketici oldu. Köylere kadar giren zincir marketlerle ithal ürünler çiftçinin sofrasına kadar ulaştı. Dünyada yüksek gıda fiyatlarından en son şikayetçi olması gereken ülke, dünyada gıda enflasyonu en yüksek ülkelerden biri haline getirildi. Tarımdan zenginlik üretmek yerine , ithalata dayalı politika uygulandı. Üretim olmadan, üretimden tüketime kadar olan süreç iyi yönetilmeden gıda fiyatlarını daha çoook konuşuruz...
2019 seçimleri öncesinde Ankara İstanbul ağırlıklı olmak üzere çadırlarda tanzim satış mağazaları kuruldu. Halk ucuz meyve , sebze alabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu. Yerel seçim geçince kapatıldı..
4.269 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.