İstanbul'da 1980 yılında doğdu. Okumayı ve yazmayı 2,5 yaşında öğrendi. İlkokula birinci ve ikinci sınıfı atlayarak üçüncü sınıftan başladı.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun oldu, yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden aldı. Doktora çalışmasına İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde devam etmektedir.
TRT'de Danışman, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde (TİM) Ekonomist ve Afrika Çalışmaları Koordinatörü olarak görev yaptı. TİM'in resmi yayın organı olan Timreport'da köşe yazıları, Virgül Dergisi, Akşam Kitap ve Radikal Kitap'ta kitap eleştirileri yazdı. Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Crowe Horwath'ta Danışmanlık yapmaktadır.
"Türkiye Ekonomi Tarihi"; "Türkiye'nin Zenginleşme Projesi: Afrika", "Genç Mustafa", (2010 En İyi Türk Yazar Ödülü), "Her Şey Ekonomi Değil"(Prof. Dr. Emre Alkin'le birlikte) ve "Paylaşmasak Olmazdı" (Prof. Dr. Emre Alkin'le birlikte) adlarını taşıyan beş kitabı bulunmaktadır. Tarih, siyaset ve ekonomi konularında çeşitli akademik dergi ve kitaplarda pek çok makalesi vardır.
“İnsan için en büyük felaket başka bir insanın insafına teslim edilmiş olmaktır. Zira orantısız güç çoğu zaman sahibini keyfi davranışlara ve egemenliğe yöneltir.”
Önce düşün, sonra eyle ilkesi; önce eyle sonra hisset mottosuna yenilmiştir. Soğuk nesnellik yerine canlı bir öznellik, düşünmek yerine, bir kez yaratılmış olan ideal için eylemektedir.
Post-Truth yaşadığımız dönemin paradigmasıdır. Başta siyasi ve ekonomik olmak üzere çağımızın insanlığına dokunan en önemli konuları kapsar. 2016 yılında Oxfort Dictionaries Post-Truth’u yılın kelimesi olarak seçmiştir. Ardından da bir çok küresel otorite bu kavramı sözlüklere eklemiş üzerinde de hali hazırda kitaplar basılmış ve basılacaktır.
Siz de ‘dünyada bir şeyler oluyor , birileri bi işler çeviriyor , biliyoruz , eminiz ama tam olarak nasıl olup da bu kadar bariz yalanlarla kitleleri peşinden sürüklüyorlar anlamıyorum’ diyorsanız ;;
️Son zamanlarda okumaktan en çok zevk aldığım , pek çok mevzuyu mantık çerçevesinde basit cümleler ve referanslarla izah edebilmiş bir kitap.
️Siyaset kitabı değil iletişim kitabı olarak okunursa çok daha faydalı olur bence.
️Normalde pek çoğumuzun savunma mekanizmalarımızla farkında olarak veya olmaksızın yapabildiği sıkıntılı iletişim durumlarını gündelik ve popüler siyasi örneklerle anlatmış yazarımız.
️Kitabın her cümlesi alıntılanabilir nitelikte.
️Cümleye dökmekte zorlanabildiğimiz post-truth , postmodernizm , anti-seçkincilik gibi ifadeler gayet anlaşılabilir bir dille kullanılmış.
️Sistematik ve kısa başlıklarla yazıldığından , okumaya vakti çok az olanların dahi keyifle okuyabileceği bir kitap olmuş
20 ciltlik bir seri olarak planlanmasına rağmen, gördüğü muameleden dolayı sekteye uğrayan, harika bir ilk kitap.
Sadece çizgi roman olarak algılanmaması gereken, Mustafa Kemal'in ve Ali Fuat'ın harbiye yıllarındaki anılarının, gerçeğe dokunan şaşırtıcı detaylarıyla görsel ve akıcı bir bütünleşmesi.
Mustafa Kemal'in de bir insan olduğunu unutuluyor. Zira birkaç sayfada geçen, Mustafa Kemal'e dayak atılma sahnesi yüzünden Chp'li bir vekilin(!) Yalın Alpay'a dava açması ve 4.5 yılla yargılanmasının istemesine mi şaşırayım, bu kitabı bu sahneden ötürü hiç okumadan benimseyen sağ muhafazakarlar mı şaşırayım bilemedim.
Postmodenizmin imajlar dünyasında, metinlerin okunma ve algılanma oranları ne yazık ki düşük.
Alt metne gerek bile yok, okuması ve idrak yeterliliği olan birisi bu eserde ne anlatıldığını çok net görebilir.
Harbiyede zorunlu namaz kıldırılan subayların abdest almasının yasak olması gibi absürt uygulamaların, o taptıkları Abdülhamit zihniyetinin bir eseri olduğunu da görmüyor bu siyasal islamcı ponçikler.
Arkası gelmeyecek bir seri olması yazık olmuş. Umarım fikirler değiştirilir ve devam edilir.
Tesellim, Yalın Alpay'ın Post-Kemalizm beşlemesinin yolda olması.
Hangi fikirde olursanız olun, şu at gözlüklerinizden bir kurtulun dedirten, dizgisi ve çizimleri emsallerine göre kalite kokan bir kitap.
Tavsiyemdir.