Yaşamayı sevdiğimi, çok sevdiğimi anlıyorum artık. Sahi deli sevenlerdenim ben, sevdikçe delirenlerden biraz da...
Planlarımı bozmasına, beni böylece biçare bırakmasına kızıyorum hayatın. Ama hani ergen çocuk aşkı gibi bu öfke; güçlü ama geçici... Bu hastalıklar, bu aşk oyunları, sırf yalnızlığı kalabalıklaştırmak için kurulan arkadaşlıklar iyice bağırdı bana hayatın geçici ve sahteliğini... Anladım ki insan en büyük günahı bile görmeyince, bağıracağı yerde delicesine susunca özgür oluyor. Ki bu özgürlük neticesinde mutluluk, huzur, sevda ve daha nice duygunun gerçeği geliyor el ele. Unutmak iyileştirir, unutmak unutturur.