Pişmanlık ve vicdan azabı yüreğini kemirirken, şimdi yüreğinden geçenleri sadece bir mezara söyleyebileceğini umutsuzca düşünüyordu. Ah! Keşke babası yaşasaydı,
Yazar Mehmet EROĞLU, bitirmiş olduğum kitap *Meraklı Adamın On Günü* ile birlikte toplamda 14 kitabı okumuş bulunmaktayım. Her kitapta olduğu gibi yine tam not veriyorum yazara. Bitmesini istemediğim bir kitap oldu yine. Yazar ile tanışmayan varsa, bu yanlıştan bu eksiklikten biran önce dönün derim. Bir daha söylemem laf dinleyin.:)
Başkarakterimiz Sadık Adil Öcal bey, öyküler yazar ve yayınevine gönderir. Yayınevinden her seferinde kurgu, merak, üslup ve benzeri şeylerin eksikliğinden dem vurup öykülerinin yetersiz olduğunu söylerler. Bir gün Sadık bey evinin penceresinden dışarı bakıp sigarasını içerken her gün çeşme başındaki köpeklere yemek veren kadının ortalarda görünmediği fark eder. Merak eder ve ne olduğunu öğrenmek için kadının peşine düşer ve hiç ummayacağı olayların içine düşer. Yaşadıklarını yayınevinin öykülerinde gördüğü eksikliklerin giderilmesi üzerine çalışır. Genç sevgilisi, covit’e hassas bir kadın, ve askerden kalma iki arkadaşı ile sadece merakından içine düştüğü durumdan kurtulmaya ve merakını gidermeye çalışır. Ben beğendim. Yazarın yine sıradışı cümleleri, karakterlerin kendi aralarından geçen samimi konuşmalar. Polisiye bir kitap. Okunur diyorum