“insanın en paha biçilmez varlığı hayatıdır. hayat bir kez verilir insana ve bu hayatı öyle yaşamalı ki, hiçbir amacı, anlamı olmadan yaşanan yıllar için insan utanç duymasın, miskin, pis pis heveslerle geçen günler için insanın yüzü kızarmasın ve hiç değilse ölürken kendi kendine diyebilsin ki; ‘ben ömürümü, bütün gücümü dünyada en mükemmel şeye, insanlığın özgürlüğe kavuşması için mücadeleye adayarak yaşadım.’ tarihte de, ölürken ancak bu ifadeyi kullanabilme şansını yakalayanlar gerçekten yaşamışlardır. bunu bilmek, bunun bilincinde olmak ve verdiği mutluluğu yaşamak biz devrimcilere her türlü zorluğa karşı direnme gücü vermiyor mu?
yaşamı uğruna ölecek kadar seviyoruzbiz.”
nikolai ostrovski
(...)
Kahrın penceresini aralayarak
Hınçla giriyorum dünyaya
Yaşlı küre çatırdıyor ağırlığımdan
Ve karşı koyuyor bana
Adi masallar anlatarak
Saray artıkları
Oysa anamın ak saçları şahidimdir
Şahidimdir doğumdan giden gelinim
Ve karanlık fatihalarıyla
Çocuk mezarlıkları.
İnsan yumuşacık cinayetler düşüne bilir
Allah'ı düşünebilir
Ve meczup kralları
Mihrapların derin manasına oturabilir
Ama acayip gelir nedense
Gökyüzü böyle sonsuz
Toprak böyle bereketli dururken
Cesetlerle dolu muhaceret yolları
Açlık
Ve insan soyunun sefaleti.
...
"Dünya onbinlerce çiçekli bir kültür bahçesidir;
her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır.
Bir çiçeğin koparılması bir rengin, bir kokunun yok olmasıdır.
Tek dile, tek renge kalmış bir dünya hapı yutmuştur. "