Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beritan Baskın

“Elde ettiğimiz başarıların peygamber veya tanrıların başarılarıyla boy ölçüşebileceğini zannetmiyorum. Nitekim Meryem Ana'nın mucizelerine inanan insan sayısı, bilinçdışının varlığına inanan insan sayısından çok çok daha fazla”.
Reklam
Freud
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların “tecrübe” dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana “tecrübeli” denir.
Toplumun en çok empoze ettiği “korku”... Birey, toplum ve ebevynin oluşturduğu korku çemberini bastırmadığı sürece başarısızlıklarla dolu bir yaşam edinir kendine... Hayat hep birilerine bağlı bir hale gelir. Bunun sonucunda hiç bitmeyecek bir korku serüveni oluşacaktır... Başaramama korkusu... Ve her zaman arkasında sağlam bir destek arayacaktır... Başarızlığı ve başarıyı öğrenemeyecek sadece evrende genel bir tanım olan “birey” olarak kalacaktır ama nasıl bir birey “Bağımlı birey”... Başarısızlık duygusu tadılmadan başarı elde edilmez... Toplumun bireye atfettiği “yanlış yapmayan, doğru yolda olan birey iyi bir bireydir”... Kime göre yanlış kime göre doğru... Normlara sıkı sıkı bağlı bir birey “doğru yolda olan” bireydir (hangi normlar, bireyi tamamen engelleyen normlar mı??) Başarısızlık hiç sorgulandı mı? Ebevynin baskısı dururken hangi başarıdan söz edilebilir... Toplumun baskısı var iken sağlıklı bir ebevyn olabilmek ne mümkün? Sağlıklı bir ebevyn yokken Başarılı bir birey olmak ne mümkün? ... Her başarısızlık karşısında vazgeçen ebevynler dururken vazgeçmeyen bireylerin yetişmesi ne mümkün??

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1941 Baharı
Sadece yaşamak istiyordu Kadın... Evrende ki canlıların tek amacı değil midir yaşamak... Yaşamak için herşeyi kabullenmek... Eşini paylaşmak...
Reklam
PREDESTİNATİON
Geleceğimizi değiştirebilir miyiz?? Kader bu kadar karmaşık haldeyken geleceği değiştirebilmek❗️👍🏻
travmalar yaşatır mı insanı???
Peki unutmak istediğmiz akıldan atmaya çalıştığımız olayların beraberinde atılmaması gereken yaşanmışlıkları atıyorsak?? O zaman ne kadar anlamlı olabilir ki geriye kalan... Sadece gelgitli bir izlek olur hayat...
Hotel Ruanda
Aman tanrım ne korkunç!!! diyecekler... ve.... ve sonra en acı olan şey, yemeklerini yemeğe devam edecek insanoğlu....
Roçinski’nin öğretmen olarak gittiği köyde içkisiz hiçbir gün geçmezdi. Mesela bir eve misafir davet edildiği zaman onu sarhoş edinceye kadar içki ikram etmemek ayıp sayılırdı. Roçinski bunun millete kaça mal olduğunu hesaplamaya çalışmış fakat tamamlayacak kudreti kendinde bulamamıştır. İhtiyarları bu yoldan döndürmek mümkün olmayınca gençler ve çocuklardan başlamış...
İçimdeki Deniz
Bir insan neden ölmek istemesin ki? Ölüm hakkı istemek... yaşama hakkı olduğu kadar da ölüm hakkını istemek... Eğer ölümden sonraki yaşam yoksa neden bu hak olmasın ki... ölürken neden tekrar yaşasın... evrenin yazgıları her gün aynı tekrarlanırken tekrarlanmayan tek şey zaman... Zaman geri gelmeyecekse ne bu yaşama çabası...
Reklam
”Kadınlar bütün baskı ve zulüm zincirlerinden kurtulmadıkça özgürlükten bahsedilemez” derdi. #MANDELA.... “Kadın Haklarını” fiilen savunan insanlar çoğaldıkça zincirlerden kurtulacağız.Çok okumak ve okutmakla. İlim cesaretlendirir ve cehaleti yok edecek tek silah okumak!
Her kötülüğün içinde bir iyilik vardır... Kötü insanlar içinde iyi insanlar vardır... Olmaman gereken yerde oluvermişsin. Biz buna yazgı deriz.... Tıpkı Wilm Hosenfeld ve Wladyslaw Szpilman karşılaşması gibi...