Cennet Çınar

Asıl felaket günah işlemek değil günaha alışmaktır.
Reklam
"El işleri, el sanatları kaybolup gitti. Oysa insan ruhunun aynası, el hüneri, göz nuru değil midir ?..."
Ne güzel türküler yakarmış eskiler! Her türkü tek başına bir tarih sanki. Öyle içten, öyle canlı ki, insan türküyü yakanları, söyleyenleri karşısında, yanıbaşında görür gibi oluyor. Onlar gibi yaşamak, onların acılarına ortak olarak, onlar gibi sevmek istiyor. Daha yakından tanımak istiyor onları.
Sayfa 187Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
"Evet, kötülük yapma ve yayma konusunda insanla yarışabilecek yaratık yoktu."
"İnsan denize açılınca türkü söylemek gelir içinden , deniz insana ilham verir. Ve deniz söylenen türküyü anlar. Yürekten duyarak söylediğin türküyü o da yürekten ve hemen kabul eder. "
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
"Asıl mesele bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur."
Oysa düşünmek , her zaman acı veren ağır bir iştir.
Sayfa 186Kitabı okudu
"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orda olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi."
Sayfa 184Kitabı okudu
Güneşti elbette. Peki güneşi yakan neydi? Kendi ateşi. Ve güneş günbegün ortaya çıkar, yanarak, yanarak. Güneş ve zaman. Güneş ve zaman ve yanmak. Yanmak . ... Güneş hergün yakıyordu. Zaman'ı yakıyordu.
Sayfa 167Kitabı okudu
Kız, " Çok eskiden itfaiyecilerin yangınları başlatmak yerine söndürdüğü doğru mu? Diye sordu. "Hayır. Evler hep yangına dayanıklıydı, inan bana." "Tuhaf. Bir keresinde duyduğuma göre, çok eskiden evler kazayla yanarmış ve itfaiyecilere alevleri söndürmeleri için ihtiyaç duyarlarmış."
Reklam
Alınacak, düzeltilecek yerleştirilecek bir şey kalmayınca bir şeylerin eksikliği duyulur...
Dışarıdaki hayvanlar bir domuzlara bir adamlara baktılar, bir adamlara bir domuzlara baktılar ; ama hangisi hangisiydi söylemek imkansızdı.
Sayfa 119Kitabı okudu
İnsanoğlunun her davranışı kötüdür. Güçlüsü güçsüzü , zekisi basiti hepimiz kardeşiz . Hiçbir hayvan bir diğerini öldürmemeli . Tüm hayvanlar eşittir.
İnsan üretmeksizin tüketen tek yaratık . Süt vermiyor ,yumurta vermiyor ,saban süremeyecek kadar güçsüz ,tavşan yakalayamayacak kadar yavaş.
Reklam
Çocuk sahibi olmanın delilik olduğunu düşünüyorum. Onları seviyorsun , büyütüyorsun . Sonra da sadece zarar görecekleri bir dünyaya adım atmalarını izliyorsun. Karşılarına öyle insanlar çıkıyor ki ...
Kendi çölünde kaybolan bir Mecnun değil, kendisi çöl olan bir Mecnun oldum. Şimdi Leyla bir rüzgar esintisi. Bense çölde bir kum tanesiyim. Belki şu koca çölde bir meltem eser diye bekliyorum. Eser de Leyla bir kez olsun bana dokunur diye bekliyorum.
Sayfa 270Kitabı okudu
-Pluton olmaz, gezegenlikten çıkarmışlar onu. -Niçin? -Aidatını ödememişse demek ki.
Sayfa 226Kitabı okudu
Beklemekten vazgeçme sakın. O gemi bir gün gelecek.
Sayfa 225Kitabı okudu
Belli ki aşık olmuşsun evlat. Çaresiz aşıkların son durağıdır burası. Sevdiğine kavuşursan meşk, kavuşamazsan aşk olur. Kavuşamayan aşıklar bu çölde ararlar sevdiğini. Kavuşurlarsa emlakçı emlakçı dolanır dururlar artık, 2+1 kombili.
Kendi içinde ne yaşıyor bilmiyorum ama yaşarken eğlendiği çok belli. Sahil boyu ıslık çalarak yürüdü. Güvercinle selamlaştı, kediyle şakalaştı martıya sataştı.
Reklam
Çünkü kimse birbirini tanımak için sabretmiyor artık. Kimsenin kimseye ayıracak vakti yok.
Sen kötü bir insan değilsin, hatalar yapmış iyi bir insansın.
Sayfa 220Kitabı okudu
Halbuki şu hayatta şimdiden başka bir şey yok elimizde.
Sayfa 161Kitabı okudu
Hayat karşımıza ne getirirse getirsin zaman bizi görmezden gelerek akmaya devam ediyor ve biz sandığımızdan daha güçlü bir şekilde akıntıya karşı dimdik durabiliyoruz.
Sayfa 160Kitabı okudu
Acıya katlanmasını bilenler, mutluluğun değerini de bilirler.
Nefretin yarattığı güç, sevginin yarattığına yenik düşmeye mahkumdu hep.
Sayfa 282Kitabı okudu