"Kulum Beni nasıl düşünüyorsa Ben öyleyimdir"mealindeki kudsî hadis, Allah'tan ümit kesmememizi,O'ndan her daim rahmet ve ihsan dilememizi, meydana gelen her şeyde mutlaka bir hayır bulunduğunu düşünmemizi ve bizi her türlü sıkıntıdan kurtaracağına inanmamızı salık verir.
Her bir nimetin şükrü ancak yeni bir nimetle eda edilebilir.Zira şükrü mümkün kılan tüm imkanlar da birer nimettir.Bu da sürekli şükür halinde olmamızı gerektirir.Bu ise bizim en büyük imtihanımız."Kullarımdan gereği gibi şükrederler çok azdır" ayeti bu gerçeği ifade eder.
İnsan ömrü dört mevsimi içinde barındırır. Şöyle ki: Umutlarımız ve beklentilerimiz bahar yağmuruyla sulanıp yeşerirken yaşadığımız zorlukların sıcaklığı yüzümüze vurmaktadır. Hayallerimiz sonbahar yaprakları gibi dökülürken başımıza gelen musibet ve zorluklar kışın dondurucu soğukları gibi hayatımızı dondurmaktadır.
Allah Resûlü (s.a.v.) dua buyurdu:
"Allah'ım! Bütün işlerimizin sonunu güzel eyle ve bizleri dünyanın rezilliğinden ve âhiretin azabından koru."
(Ahmed İbni Hanbel, Müsned, 29/171, nr. 17627)
Resûlullah(s.a.v) şöyle buyurmuştur:
Allah mahlûkatı yarattığı zaman, “Benim rahmetim gazabımdan fazladır.” diye yazdı. O yazı, arşın üstünde, O’nun katındadır.
"Kulum Beni nasıl düşünüyorsa Ben öyleyimdir"mealindeki kudsî hadis, Allah'tan ümit kesmememizi,O'ndan her daim rahmet ve ihsan dilememizi, meydana gelen her şeyde mutlaka bir hayır bulunduğunu düşünmemizi ve bizi her türlü sıkıntıdan kurtaracağına inanmamızı salık verir.
Padişahın biri vezirinden şöyle bir talepte bulunur:Parmağımdaki yüzük taşına öyle bir ifade yaz ki onu okuduğumda üzüntülü olduğumda üzüntümü gidersin sevinçli olduğumda sevincimi hüzne çevirsin.Vezir yüzüğün taşına şu ifadeyi nakşediyor:
“İçinde bulunduğun durum geçicidir”.
İnsanın en çok önem vermesi gereken organ kalbidir.İyilik de kötülük te kalpten çıkmaktadır çünkü.Duygu ve düşüncelerimizin merkezi ve hareket noktası da kalptir. Duygularını tanzim edemeyen biri davranışlarını tanzim edemez. Din, duygulara ket vurmaz,onları tanzim eder. Naslarda kalbe yapılan vurgu bunun içindir.Din, hayatı kalp ve inanç üzerinden tanzim eder.Kalbimiz merkezimizdir.Kalbimiz en ince ve hassas organımızdır.Kalbin salahı bedenin salahını beraberinde getirir.Kalbimiz kara kutumuzdur adeta!.
Bir karıncanın dilinden ifade edilen:"Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin" ayeti bize Yüce Yaratıcının bir karıncanın korku ve kaygısını gözettiğini ifade ediyor. Karıncanın korku ve kaygısını gözeten Yüce Yaratıcı yeryüzünün imarıyla görevlendiği mümin insanların korku ve kaygılarını gözetmez mi! Bu ayet ayrıca bir karıncanın bile müminlerin güvenilir olduklarının ve bilerek kimseye zarar vermeyeceklerinin farkında olduğunu haber veriyor.Oysa bugün bırakın bir karıncayı bir çok insan hatta birçok toplum artık bizim güvenirligimize kuşkuyla bakmaktadır.