Dilara Fadime (@DF_K) Kitap Yorumları ve İncelemeleri

İkinci Dünya Savaşı'nda, Naziler tarafından kitapları yakılan Hermann Hesse'nin, insancıllığı, barışseverliği ve insan yaşamını irdeleyen felsefesinin ön planda olduğu, son derece yalın bir dille anlattığı öyküdür. Bir Brahman'ın oğlu olarak dünyaya gelen Sidarta, çeşitli yollardan geçer, türlü öğretmenler dinler, acıyı ve zevki tadarak kendi kaderini çizer. Bir Brahman'ın oğlu, bir Samana, varlıklı bir tüccar, babasını terk eden bir oğul, oğlu tarafından terk edilen bir baba, dostunu peşinden sürükleyen, dostunun peşinden sürüklenen, bir âşık ve bir kayıkçı olur. Kendi felsefesini de şöyle özetler: "Eskiden olsa derdim ki: Bu taş yalnızca bir taştır, değersizdir. Maya dünyasındaki nesnelerden biridir; ama dönüşüm döngüsünde insan ve ruh da olabileceğinden bu taşa önem veriyorum. Eskiden olsa böyle düşünürdüm belki. Ama bugün şöyle düşünüyorum: Bu taş taştır, aynı zamanda hayvandır, aynı zamanda tanrıdır, aynı zamanda Buda'dır. İlerde şu ya da bu nesneye dönüşeceği için ona saygı duyuyor, onu sayıyor değilim, çoktan ve her zaman şu ya da bu nesne olduğu için sevip sayıyorum onu."

SidartaHermann Hesse · Afa Yayınları · 199338,4bin okunma