Doğu ve batı arasındaki sıkışmışlık samimi ve sıcak bir uslüpla yazılmış. Kitabı okurken adeta dışarda kar yağıyor ve sen sıcak evinde çikolatalı süt içiyormuşsun hissi uyandırıyor. Ancak ana karakter olan Ömer Faruk’un memleketi kurtarabilmek için kitap boyunca sürekli tebliğ arzusu ile dolaşması bir tık rahatsız edici olsada sonunda organik tarıma başlamasıyla en azından o da yolunu buldu artık düşüncesi oluşturdu. Evet yolunu bir şekilde buldu ve bu yolu kanaat ekonomisi olarak adlandırdı. İnsanların hep daha fazlasına ulaşmak için kaybettikleri kimliği yazar kanaat ekonomisiyle bulmaya çalışmaktadır. Ayrıca kitapta doğudan batıya göçenlere hafiften ikinci sınıf muamelesi yapılması üzmüştür. Ancak genel olarak anlatımı güzel, okunabilir bir eserdir.