Zaten bir aptala ahlak dersi verirken onun anlamadığı bir dilden konuşuyorsunuzdur.
Dilin katılığı ve anlam belirsizliği iyi niyetli insanlar arasında bile daima yanlış anlaşılmalara yol açıyorken trajedi anında iletişimsizlik devasa boyutlara ulaşır.
Ben haklı olduğumu sanıyorum, fakat haksız da olabilirim ve sen haklı olabilirsin. Gel şunu tartışalım, çünkü böylece gerçek bir anlayışa belki de her birimizin haklı olduğunda direnmekten daha çok yaklaşabiliriz.
Geçmiş günlerde yaşamak başka, geçmiş günleri bugünümüzde yaşayıp yaşatmak başkadır… Şu hakikati apaçık bilmeliyiz: Düne dönmüyoruz, dünü bugüne getiriyoruz.
Aptal kendi aptallığının ahlaken sorumlusudur. Evet zaten aptallar her zaman çatışmaların kaynağı olmuşlardır ve aptallık onlarındır. Ama bu noktaya önem atfetmek yanıltıcı olur. Çünkü hamamböceği
hayatınızda belirmiştir ve artık şikayet etmek işe yaramaz.
Aptal oldukları için bunu onlardan bekleyemezsiniz. Bu yüzden başkaları ne kadar aptalsa, sizin de o kadar bilge olmanız, yani bir şeyleri değiştire bilmek için anlamaya çalışmanız gerekiyor.
Evet! Bir aptalın aptal olduğunu bildikçe içimizdeki iyiliği yitirir, kendi insanlık
ideallerimizden uzaklaşır ve kendi kendimizi aynı oranda düşmanca davranan birine, yani aptala dönüştürürüz (bu da aptalın
aptalına dönüştüğümüzün delilidir).