Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.
Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme
youtu.be/2C-QcLNw9Gk
Kalbim
ölü mevsimler gibisin
bir şeyin görünmeyen iyi yanları gibi
ama bitti mevsim,
bir başka yolcu yok sana
fark etmez gibisin
Kalbim
demir masanın küfü, örtünün yırtığı
camın kırığı, patlayan freni hayatımın
kalbim, anla, bitti mevsim
bir başka yolcu yok sana
youtu.be/c7zI_XCSYls
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
Ülkem yıkıldı heyhat!
Ordugâhım da yandı.
Içimdeki sisler yavaş yavaş dağıldı kendimi fark etmeye başladım artık. Daha bi yerleşmeye dem tuttu ortalık. İçimdeki pus kalkmış, kasvetimden ve omuzlarımdaki yükler birer birer azat edilmeye başlamıştım. Artık güzel bakıyor ,güzel görüyor , güzel düşünüyordum. Gülüşlerim artıyor kahkaha denizinde boy veriyordum. Sanırım toparlanıyordum dönüyordum, kendime dönüşmüş şekilde. Elbette o kasırgadan önceki ben değilim ama icimdeki karanlıktan
kurtuluyordum usulca .Her doğum sancılıdır , yeniden doğuyordum ama başka bir şekilde . Herkese inanmıyor , sırtımı dönmüyor ,süslü kelimelerine kendimi bırakmıyordum . Değişmiştim ve kalkıyordum düştüğüm yerden. Yinelenmiş değilde ,yenilenmiştim artik.
MURAT ÇAĞLAR
Senden sonra çok yağmur yağdı.
Çok insanlar geldi, anlatıp gittiler. Bir tarafımda eksik bir şeyler, her sızıda varlığını duyurdu. Senden sonra ruhum hep aksayarak yürüdü. Bu gurbetin bir gün biteceği hakikati içime ağır bir taş gibi çöreklenip kaldı.
Kemal Sayar
Sana verilmeyeni, sana lazım olmayan bil.
Başkasında imrendiğin, sende olmayanı, olsaydı felaketin bil.
Ne ki eksiğin, olsaydı fazlalığın olurdu:
"Allah herkese layık olduğu cevheri verdi.
Kedinin kanadı olsaydı serçenin nesli tükenirdi."
Sadî-i Şirazî