Evet, her şey insanın elindedir. Fakat insan korkaklığı yüzünden çok şeyi kaybedebilir. Gerçek bu. İnsanların en çok neden korktuklarını bilmek isterdim. Onları en çok korkutan şey yeni bir adım atmak, yeni bir söz söylemek...
Her hakiki aşk, umulmadaık dönüşümlere yol açar. Aşk bir milâd demektir. Şayet "aşktan önce" ve "aşktan sonra" aynı insan olarak kalmışsak, yeterince sevememişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamılı şey değişmektir!
... Biz dile söze bakmayız. Gönle hale bakarız...
... Edep bilenler başkadır,
Canı ruhu yanmış âşıklar başka.
Aşk şeriatı dinlerden ayrıdır.
Aşıkların şeriatı da Allah'tır, mezhebi de.
"İnsanın kendi dilediği gibi değil, Tanrının emrettiği gibi yaşaması doğru bir yol ama..." Oblomov düşündü :"Hayır, insan istediği gibi yaşayamaz, doğrudur." İçinden vakur, isyan dolu bir ses yükseliyordu:"Yoksa insan en derin zekanın bile içinden çıkamayacağı bir çelişmeler karanlığına düşer. Bir gün bir şeyi istersin, ertesi gün tutkuyla, ölesiye ona bağlanırsın, daha ertesi gün onu istediğinden utanırsın, arzun yerine geldiği için hayata lanet edersin. İşte insan hayatta kendi isteğinin peşinden serbestçe giderse böyle olur. Bastığımız yeri yoklayarak yürümeliyiz; bazı şeylerden gözlerimizi çevirmeliyiz, mutluluk hülyalarına kapılmamalıyız, mutluluk elimizden kaçarsa isyan etmemeliyiz; hayat budur işte... Kim demiş hayat zevk ve mutluluktur. Ne saçma düşünce! Hayat hayattır, bir ödevdir, ödev dediğin de çetin bir iştir. O halde ödevimizi yapalım... "
Sayfa 304 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu