Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

F

F
@Eachraidh
Si vis pacem para bellum
137 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Reklam
Alman­ ya'ya hayrandı, hayranlığı Ber­lin'den gönderdiği mektuplannda da belli oluyordu ama Alman mil­letine değil, Almanya'nın askeri gücüne ve nizamına hayran ol­muştu.
Ben ise hakikaten müteessir idim. Kendi kendime, milletin benim gibi bir en hakir hizmetçisine gösterdiği muhabbeti görün­ce 'Sultan Hamid iyilik etmek isteseydi kendisine ne yapılmazdı?' diye düşündüm".

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Manastır'daki Rus Konsolosu'nun kendi- sine selam vermediği gerekçesi ile elindeki kırbaçla Halim ismindeki bir Türk j andarma neferinin üzerine yü­ rümesi ve neferin Konsolos'u vurarak öldürmesi üzerine hem Ha­ lim'in, hem de Halim'i engellemediği için hadise sırasında yanında bulunan bir başka askerin idamlanna karar verildi! Çatırdayan bir imparatorluğun güçlü devletlerin elinde nasıl utanç verici bir acze düştüğünü gösteren hadise bu kadarla da kal­ madı, daha da utanç verici bir başka iş edildi ve Enver'e öldürülen konsolosun cenaze alayının geçişi sırasında birliğindeki toplarla selam atışı yapması emredildi.
"...Bu sırada, hakikaten, idare-i zalimenin tesirini bütün mil­letin anlamaya başlamış olduğunu hissettim ve bundan sonra idare-i zalime-i Hamidi'ye karşı zihnimde hasıl olan intibah, de­rece-i kemâle gelmişti. Bu hain herif, istese, bir anda her şeyi ya­par; memleketi bahtiyar eder; etrafındaki alçakları dağıtır; hem memleket, millet bahtiyar olur, hem kendisi, diyordum. Fakat bu adamın senelerden beri kan içmeye alışmış olduğunu ve insanın itiyadından vazgeçemeyeceğini düşündükçe, şahsına karşı fev­kalade bir adavet [hissediyor] ve herhalde bunun vücudunun or­tadan kalkmasının en selim bir çare olacağını düşünüyordum…”
Reklam
Devlet tamamen merkezileşmiştir ve merkez Yıldız Sarayı'dır. Bürokrasinin kendi başına karar vermesi hiçbir şekilde söz konu­su değildir, en basit işler bile saraya sorulup gelen talimata göre hareket edilmektedir ve sadece İstanbul'un değil, uzak vilayetlerin bürokrasisi bile bu şekilde harekete mecburdur.
Macera dolu ömrünün bu son serencaını günler sonra ölüm tutanağı haline getirilecek, sararmış bir kağıda "Şehid-i muhterem Enver Paşa Hazretleri pek mukaddes ve yüksek bir maksat peşinde Buhara'da, Belcivan Vilayeti'nin Çegan isimli mahallinde 14 Ağustos 1922 günü kurban bayramının ikinci günü öğle vaktine yakın bir zamanda temiz kanını toprağa akıta akıta, kahraman ve mert bir şekilde şekadet rütbesine nail olmuştur" diye yazılıp mühürlenecekti!
"İttihad ve Terakki liderlerine bizim neslimiz hem borçlu, hem de kırgındır. Borcumuz en bayağı şekilde çürümüş, hantal, çağdışı ve her türlü haysiyetten yoksun bir istibdat idaresini cesur bir hamleyle çökertmelerinden ve genç nesle bir benlik gururu, bir gelecek ümidi aşılamalarından gelir. Kızgınlığımız ise, uyandırdıkları bu ümit için, bizim neslimize verdiği hayal kırıklığındandır"
"Devr-i istibdatta söz söylemek memnu idi Ağlatırdı ağzını açsan hükümet ananı Devr-i hürriyetteyiz, sanma değişti kaide Söyletirler evvela sonra s .... ler ananı"
950 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.