"...Bu sırada, hakikaten, idare-i zalimenin tesirini bütün milletin anlamaya başlamış olduğunu hissettim ve bundan sonra idare-i zalime-i Hamidi'ye karşı zihnimde hasıl olan intibah, derece-i kemâle gelmişti. Bu hain herif, istese, bir anda her şeyi yapar; memleketi bahtiyar eder; etrafındaki alçakları dağıtır; hem memleket, millet bahtiyar olur, hem kendisi, diyordum. Fakat bu adamın senelerden beri kan içmeye alışmış olduğunu ve insanın itiyadından vazgeçemeyeceğini düşündükçe, şahsına karşı fevkalade bir adavet [hissediyor] ve herhalde bunun vücudunun ortadan kalkmasının en selim bir çare olacağını düşünüyordum…”