Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebru

Ebru
@Ebru60
KİTAP OKUMAYI SEVİYORUM.
25 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kendi zayıf yönlerimize karşı hoşgörümüz arttıkça, başkalarının hatalarına, eksikliklerine ve zayıflıklarına karşı daha hoşgörülü olmaya başlarız. Kendimizi sevdikçe, başkalarını da severiz.
Reklam
Dobralık, hiçbir zaman kabalık, kırıcılık ve terbiyesizlik seviyesine gelmemelidir. Sözlerin gücünü küçümsemeyin. Doğru sözlülük, akılcı, sorumlu ve yerinde sözler kullanarak konuşmamızı gerektirir.
Dinginliği zayıflık, eziklik, umursamazlık olarak algılayanlar olabilir. Ancak bu, dışa vurmayabilen içsel bir güçtür ve kişinin aşırı zorluklarla başa çıkabilmesini sağlar. Dinginlik, gücün ve yumuşaklığın bir arada olduğu bir özelliktir. ....................................................... Dinginlik, olayları yaşadıkça, bu olaylar sırasında kendinizi ve çevrenizdekileri gözlemledikçe, yürekten dinledikçe, anlamaya çalıştıkça, onlara merhamet gösterebildikçe yavaş yavaş ortaya çıkacak ve size bozulmaz bir istikrar kazandıracaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İstikrar sağlayabilmek için geliştirmeniz gereken özelliklerin başında sükunet gelir. Sessiz durmak, sessizliği dinlemek, kendimizi dinlemek, susmak ve başkalarını dinlemek, sadece kulaklarımızla değil yüreğimizle dinlemek...
Başkalarının görüşlerini, düşüncelerini benimsemeden önce bunların doğru olup olmadığını anlamak için korkmadan kendiniz yaşamalı, denemeli, görmeli keşfetmelisiniz. Bir şeyin iç yüzünü öğrenmenin en iyi yolu onu yaşamaktır.
Reklam
Dört çeşit cehalet vardır: Geçici olanı, ebedi olarak algılamak ; Arınmamış olanı, arınmış sanmak; Mutsuzluk kaynağının mutluluk kaynağı olduğunu düşünmek ve Öz'ün olmayan şeyi Öz'ün zannetmek Patancali, Yoga Özdeyişleri (II:5)
Billy çok şey yaşamış ve tüm bunlardan ders alıp güçlenerek çıkmıştı. Geriye bakmanın faydası yoktu. Ne Billy için ne de Lindy için. İkisininde ileri bakmaları gerekiyordu.
Sayfa 166Kitabı okudu
Peder Dean'in vaazı , bağışlamak ve küçük acıları geçmişte bırakmanın gerekliliğiyle ilgiliydi ve Lindy'nin duymaya ihtiyacı olan şey buydu. Gözlerini kapatıp Celeste ve Brian'ı özgür bıraktı ve ne kadar zor olsa da onlara mutluluk diledi.
En iyi arkadaşını kaybetmek büyük bir darbeydi. Lindy kardeş kadar yakın olduklarını düşünüyordu. Birbirlerinin en iyi dostuydular. Her şeyi o kadar uzun süre beraber yapmışlardı ki Celeste' yi kaybetmek sağ kolunu kaybetmek gibi hissettirmişti. Ama GERÇEK ARKADAŞLAR birbirlerine İHANET etmezlerdi.
Annesi bir konuda haklıydı. Her şeyin bir nedeni olduğuna inanması gerekiyordu. Brian'ın gerçek yüzünü ilişkileri daha ileri gitmeden gördüğü için memnundu. Zor olsa da Celeste ona karşı dürüst olmalıydı. Elbette incinirdi ama ihanetini bu şekilde öğrenmek canını daha çok yakmıştı.
Reklam
"Zaten ben sizi almaya gelmiştim. Biraz ötede nişan talimleri yapacağız. Seyretmez misiniz?" dedi. Selma Hanım: "Yalnız seyir mi? Bizde silah atmasını biliriz, dedi."
"...Türk milletinin kalbi Ankara'da çarpıyor..."
Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.
Hayatı anlamak zorunda değilsin. Yaşaman yeterli.
Kütüphane dışarıdan kaçıp uygarlığa sığındığı bir yer gibiydi.
Reklam
Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün… Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
"Hayatta kalıplar var...Ritimler, bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın yada korkunun tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiç bir hayat sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar."
Sayfa 177Kitabı okudu
"Gerçek bilgelik hiçbir şey bilmediğini bilmekte yatar." Sokrates
"Hayatı anlamak zorunda değilsin, Yaşaman yeterli."
Sayfa 276Kitabı okudu
Saç Örgüsü
"Sarah aynaya baktığında karşısında kırk yaşında ve hayatta her şeyi başarmış bir kadın görüyordu. Dünya güzeli üç çocuğu, şehrin zengin muhitlerinden birinde lüks bir evi, herkesin gıpta ettiği bir kariyeri vardı. Dergilerdeki o mutlu ve başarılı kadınlara benziyordu. Ünlü tasarımcıların elinden çıkma tayyörleri ve mükemmel makyajının ardına sakladığı yarası, dışardan bakıldığında hiç mi hiç belli olmuyordu. Oysa oradaydı. Ülkedeki binlerce kadın gibi, Sarah COHEN de iki parçaya bölünmüş bir hâlde, her an patlamaya hazır bir bomba gibiydi."
"Bir insanı kurtaran, bütün dünyayı kurtarmış sayılır."
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Kabul etmekte zorlansa da maruz kaldığı şiddetin bir adı vardı; ayrımcılık !
Sayfa 135Kitabı okudu
Gelecek harika olmayabilir” demişti sonra da. “En azından bizim için: çok fazla bir şey beklememelisin.” “Gelecek pek çok insan için harika olmayacak” demişti Dee, rahat bir ifadeyle. “Fakat ümit etmeye devam etmek lazım, yoksa hiçbir şeyin anlamı kalmaz.”
"Bu rüya bana okulun önünde abim tarafından enselendiğim o günü hatırlattı. Gerçi o günü hatırlamak için deli saçması bir rüyaya ihtiyacım yok ya! Malum, hiç unutulmamış şeyler hatırlanmaz da."
Sayfa 215Kitabı okudu