Acaba böyle aşklar, sadece Doğu’ya mı özgüydü, bir çeşit harese miydi bu da insanın kendini helak ettiği? Ah minel aşk sözü başka dile çevrilebilir miydi? Bu tutkusuz, birbirine benzemiş, kişilikleri silinmiş, çıkarların yönettiği kent insanları dünyasında, Hüseyin’in derin tutkusunu kıskandığımı hissettim.