Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebru Güçlü

Ebru Güçlü
@EbruuuG
Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya
Sınıf öğretmenliği
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi
12 Haziran
8 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Bildiğim bir şey varsa, babalarından nefret eden kadınlar bir noktada mutlaka sizden de nefret eder. Elbette kimseyi suçluyor değilim. Baba sevgisizliği insanı güvensiz birine çeviriyordur, diye tahmin ediyorum. İleride bir kızım olursa onu o kadar çok seveceğim ki benden başka kimsenin sevgisine ihtiyaç duymayacak.
Reklam
Ama insan birini sevince, o kişi dünyaları başına yıkacak olsa bile, yanı başında yıksın istiyor. Belki sadece, "Al yık," diyebilmek için. "Yık gitsin, senden değerli mi?"
102 syf.
·
Puan vermedi
Mine'nin Masasındaki Çikolatalar
Mine'nin Masasındaki ÇikolatalarBurç Doğu
7.2/10 · 15 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun! “Peki sen ne görüyorsun bakalım?” “İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.”
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
Tüketen insanın üreten insandan daha değerli olduğu bu yanlış ve ahlaksız döneme tahammülüm kalmamıştı artık. Değişmiştim.
Sayfa 134Kitabı okudu
Ben sadece kendimi tedavi etmek için yazıyorum, insan denilen yaratıkların arasında yaşama gücünü tekrar bulabilmek için.
Sayfa 111Kitabı okudu
Acaba böyle aşklar, sadece Doğu’ya mı özgüydü, bir çeşit harese miydi bu da insanın kendini helak ettiği? Ah minel aşk sözü başka dile çevrilebilir miydi? Bu tutkusuz, birbirine benzemiş, kişilikleri silinmiş, çıkarların yönettiği kent insanları dünyasında, Hüseyin’in derin tutkusunu kıskandığımı hissettim.
232 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Tüm öğretmenlerin ve adayların okuması gereken bir kitap bence. İyi bir öğretmen olabilmeye dair tüm ince noktalar özenle belirtilmiş kitapta. Kitabı kütüphaneden aldım ama kesinlikle bir tane kendime alacağım. Bir gün öğretmenlik yapabilirsem -umarım- elimin altında olması gereken bir kitap.
112 Öğretmenliğime Notlar
112 Öğretmenliğime NotlarMüjdat Ataman · Elma Yayınevi · 20141,248 okunma
Bu sistemin içinde, çok parası veya yaslanabileceği bir cemiyeti, tarikatı ya da en azından bir ‘yakını’ olmayana, ayakta kalmak kolay değildi. Ama bir yakınınız varsa ve o yakınınız önemli bir mevkideyse, bir trafik kazasında birini öldürebilir, buna rağmen yargıcın önüne dahi çıkmadan sıyırtabilirdiniz. Cebinizde yeterli para varsa mümkündü adaletten kaçmak. Kısacası, ‘Adalet’ sadece iddialı bir kadın adıydı ülkemizde, tıpkı ‘Vefa’nın da sadece bir semt adı olması gibi!
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
Şimdi Leyla bir rüzgar esintisi. Bense çölde bir kum tanesiyim. Belki şu koca çölde bir meltem eser diye bekliyorum. Eser de Leyla bir kez olsun bana dokunur diye bekliyorum.
Sayfa 270Kitabı okudu
İki insanın konuşmaya ihtiyaç duymadan yan yana oturması aşkların en güzeli. Konuşmak isteyip de konuşamıyorsan, o sessizlik boğar insanı. Ama Leyla ve ben bu sessizlikte can bulduk.
Sayfa 170Kitabı okudu
Biraz erken ya da biraz geç ölmenin bir anlamı olmadığına göre yaşamanın amacı neydi? Zaten yok olacak kumdan şatolar yapmak neye yarıyordu.
Sayfa 224Kitabı okudu
Şairlerin söylediği gibi, “Paris güzel bir salon, Londra güzel bir park, Berlin güzel bir kışla ama İstanbul güzel bir şehir”di.
“Senin problemin sadece kendi hikayene sahip olman. Bir hikaye seni güçsüz yapar. Ama yüz tane hikayemiz olunca güçlü olacaksın.”
Sayfa 321Kitabı okudu
“Mutluluk raftan alınacak bir şey değildir, insanın bunun için emek harcaması gerekir.”
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Ben esaret altında doğdum; hayır, esaret altında yeniden doğdum. Dilimi gazetelerinizden öğrendim, giysilerimi eskilerinizden aldım ve yokluğuyla ceplerimi sızlatan da sizin paranız.
Tenine sinmiş portakal çiçeklerinin kokusunu gittiği yere taşıyarak, kumlu yolda, kıyıyı yalayan dalgaların yanından yürümeye başladı. Tek başına, korkusuz ve özgür!
Sayfa 343Kitabı okudu
Ebru Güçlü
@EbruuuG·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Aşk Tahtı 1976 - 1982
Aşk Tahtı 1976 - 1982İlhan Berk
7.6/10 · 177 okunma
Cesare Pagese, Endymion’u şöyle konuşturmuş ve sonra intihar etmişti: “Şarabın verdiği uykuyu ve bir kadının yanında uyunan ağır uykuyu bilirim ama bütün bunlar işime yaramıyor artık. Yatağımda kulağımı dikiyor ve sıçramaya hazır duruyorum ve bu gözlerim, karanlığa gözlerini diken kişinin gözleri sanki. Bana,hep böyle yaşamışım gibi geliyor.” Ve yabancı ona şöyle diyordu: “Herkesin kendisine düşen bir uykusu vardır Endymion. Ve senin uykun, seslerden, çığlıklardan ve topraktan, gökten, günlerden sonsuz bir uyku. Vahşi yalnızlık senindir.”
Sayfa 182Kitabı okudu
Ebru Güçlü
@EbruuuG·2019 okuma hedefini ekledi.
2019 OKUMA HEDEFİ
9/100 kitap - %9 tamamlandı
9 kitap okudu
100 kitap
2.481 sayfa
1 inceleme
16 alıntı
#4897 En çok okuyanlar'da.