Arzu Torun

240 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Çok samimi bir dille yazılmış, yazarın okurla sohbet ettiği tarzda bir kitap olmuş bence. İlk kez İclal Aydın okudum ve çok beğendim. Çok içten hissettim yazarı belki de. Hep bir sonraki bölümde ne olacak diye diye okurken ve o da ne, su gibi akıvermiş kitap. Böyle bazı kitaplar vardır okursunuz ve bir müddet yazılanları, okuduklarınızdan hatırınızda kalanları zihninizde canlandırırsınız ya, işte öyle bir kitap "Bunu Sen Oku". Kitabın adı da okuru özel hissettiriyor ki yazar da niçin bu adı verdiğini de açıklıyor kitapta. Öyle detay vermeden anlatmış ki yazar hayatını hiç sıkılmıyorsunuz okurken. "Aman canım bana ne bundan, ben niye şimdi bunu okudum ki, bu kadar detaya gerek var mıydı?" gibi cümleler de kurmuyorsunuz okurken ve hatta bazı şeyleri ben merak edip yazarı araştırma isteği duydum diyebilirim. Hayata bakış açımı tümden değiştirmese de bana bazı deneyimleri yaşamadan kazandırdı ve bazı bölümlerde de kendimle özdeşleştirdim yazarı. Kimi zaman da ağladım hakikaten çünkü kendimi çokça buldum ağladığım bölümlerde. Hayattaki başarısızlıklarımızın da bize ileride başarı olarak dönebileceği ihtimalini düşününce yeniden yeşerdi umutlarım da bu soğuk ocak ayında. Şöyle geriye bakınca çok da başarılı olmadığımı hissettiğim 41. yaşımda, hayatımı çokça sorgularken okuduğum bu kitap, hâlâ bazı şeyler için umudumu kaybetmemem gerektiğini fısıldadı bana. Severek okuyacağınızı düşünüyorum. Keyifli okumalar...
Bunu Sen Oku
Bunu Sen Okuİclal Aydın · Artemis Yayınları · 2023408 okunma
Reklam
160 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 8 days
Oldukça ilginç bir kitap. Açıkçası seveceğimi ummuyordum ama sayfalar ilerledikçe çok sevdiğimi fark ettim. Vahşi yaşamda hayatta kalma mücadelesi de bir hayli zor. Kocadiş'in vahşi dünyadaki yaşamı, aile yapısı, aşkı, hayatla ölüm arasındaki kıyasıya mücadelesi, rastlantısal yaşamı.. bence de çok ilginç ve ilgi çekiciydi açıkçası. Kimi zaman satırlarla gülerken kimi zaman da ağladım. Güzel vakit geçirmek istiyorsanız muhakkak okuyun...
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918.7k okunma
252 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 23 hours
Oldum olası medya önünde olanların, ünlülerin, yazarların, şairlerin, sanatçıların yaşamını hep merak etmişimdir. Onlar da bizim gibi hissediyor mu, kafalarında ne gibi planları var, yaşamla alakalî ne gibi kaygįları var... gibi sorularıma yanıt aramaya çalıştığımda hep biyografi ya da anı kitaplarına sarılırım. Bu defa Teoman'ın bu kitabını gördüm ve hemen alıp iki günde bitirdim. Gerçekten her şeyin fasa fiso olduğu, bu dünyada kafaya her şeyi takmamak gerektiğini, bir ömrümüz olduğunu ve onun da iki nefeslik olduğunu, yaşamı anlamlı kılmanın her şeyden önemli olduğunu bir kez daha bu kitapla anladım çünkü insan yaşamının amacını kaybederse her şeyden vazgeçiyor, kendinden bile! Teoman gerçekten çok donanımlı biriymiş. Çok da çalışkan ve kafasına koyunca çalışma azmiyle onun her şeyi yapabildiğini gördüm satırlarda. Üniversite sınavlarında gösterdiği başarı ve tubitak bursu ile başlayan bu başarı grafiği zaman içinde kendi şarkılarinin söz ve muziğini ve hatta senaryolarını yazarken de yaraticilikla birlesmiş. Çok da savrulmuş süreç içinde, yaprak misali rüzgâra kapılmış ama olması gerekiyormuş demek bugünkü Teoman olabilmesi için. Oldukça yalın, akıcı, sade ve insanı sıkmayan bir kurguyla hazırlamiş kitabını. Teoman'a dair bilinmeyen birçok şeyi de anlatmış. Ben keyifle ve merakla okudum.
Fasa Fiso
Fasa FisoTeoman · Hep Kitap · 20181,659 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
276 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
Şanzelize Düğün Salonu, ilginç bir şekilde karşıma çıktı. Bu romanın dizi olacağını tesadüfi bir şekilde öğrenince alelacele almaya karar verdim. Ama öncesinde yazarı ve bu kitap ile ilgili olumlu birkaç satır da okumuştum. Ve kitabın şimdi(3 Mayıs) bitirdim. Gerçekten çok hoştu. Gerek konusu gerek yazarın üslubu gerek kitabın dizaynı, satırların aralıkları okuma şevkimi arttırdı. Merakla okudum. Evet gerçekten acaba ne olacak, şimdi ne olacak diyerek okudum. Yazarın bazı hikayelerini, yazılarını dergilerde okumuştum. Detaylı bilgiye sahip değildim sadece. Kitabı alıp okumaya başladıktan sonra yazar hakkında bilgi de edindim. Üstelik romanda yazar, adını vermediği bir karakteri anlatıyor. Bu gizem ben de "acaba bir otobiyografi mi" okuyorum hissi uyandırdı. Bununla da kalmadı tabi, sayfalar ilerledikçe ünlü başka yazarların adları da yazar kimlikleryle geçmeye başladı. Yine heyecanlandım. Acaba bu saydığı yazarları gerçekten tanıyor muydu? Onlardan izin almış mıydı? Hikaye güzeldi, sadece saplantılı âşık kavramı çok korkunç. İsimsiz kahramanın okulda tanıştığı Eda'ya karşı duyduğu o büyük ve beşeri aşk zaman zaman güzel olsa da aslında çok korkunç. Aşkta savrulan bir adamın derviş babasını kaybetmesiyle başlayan hikâye Rüstem'in Nurhan'ı kaçırmasıyla devam ederken aşk uğruna nelerin feda edileceğini okurun gözlerinin önüne apaçık seriyor yazar. Aşık olmak bunu mu gerektiriyordu? Her şeyden, herkesten vazgeçip sevdiği uğruna her şeyi yapar mıydı insan? Sevmek peki? Karşılıksız hem de... Bu romanda karşılıksız sevgiyi bulacaksınız. Ufacık bir bakışa bile razı olmayı... keyifli okumalar.
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20206.3k okunma
112 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
Yazarla ilk tanışmam bu kitapla oldu. Oldukça net ve güzel bir Türkçe ile karşılaştım kitapta. Kitap fantastik ve bilim kurgu roman türünde. Fantastik türü okumuşluğum ve beğenmişliğim vardı ama bilim kurgu romanına karşı ön yargılıydım. Eğer tüm bilim kurgu romanları böyle okuru sıkmıyorsa oldukça güzel bir türmüş, diyebilirim. Romanda devlet
Kızıl Sürgün
Kızıl SürgünTevfik Uyar · Destek Yayınları · 201939 okunma
Reklam
255 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 9 days
Emre Kongar yaşam tecrübelerini, bilgi ve kültürel birikimini, mesleki yeterliliğinden damıttığı duygu ve düşüncelerini, yaşam mücadelesini, babalık serüvenini, akademik tavrını kızlarına yazdığı 22 tane özel mektup şeklindeki anlatıyla paylaşmış. Daha sonra bu mektupta anlatılanlardan tüm gençlerin de faydalanmasını istemiş ve bu 22 mektubu
Kızlarıma Mektuplar
Kızlarıma MektuplarEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 20201,575 okunma
150 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 days
Sevinç Çokum'un daha önce Hilal Görününce adlı kitabını üniversitedeyken okumuştum. Yıllar sonra başka başka okumalarımda Tek Kalan Fincan adlı anlatı türünde kitabının olduğunu duydum. Ve ilgimi çekmişti kitabın adı. Bir müddet aradım, piyasada baskısı yoktu çünkü. Sonra tesadüfi bir biçimde karşıma çıktı İnternet sitesinde alışveriş yaparken ve hemen aldım. Su gibi bir dili var yazarın, kelimeler satırda akıp gidiyor; takılmadan, duraksamadan, tökezlemeden... Kolayca okunuyor. Yazarın yaşamından izler taşıdığı için kitap yaşanmışlık kokuyor. Sanki okurken ben de yaşıyorun her bir satırı. Çok ilginç hissettim bu yüzden. Mesela yazarın erik ağacıyla ilgili bir yazısı vardı kitapta bizim bahçemizde de erik ağacı olduğundan okurken hep kendi ağacımızı hissettim hatta isten eve gider gitmez ağacıma baktim. Hatırı kalmasın diye şeftali, limon, mandalina ve yenidünya ile de konuştum. Küsmesin çünkü hiçbiri bana. Velhasılı ben yazarın anlattıklarını da bir nevi yaşamış oldum. Ben kitabı beğenerek okudum. Edebiyatçı oluşumdan mı yoksa yazarın anlatimindan mı bilemiyorum ama etkiledi anlatılanlar beni. Sizin de seveceğiniz düşünüyorum. Keyifli okumalar...
Tek Kalan Fincan
Tek Kalan FincanSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 201818 okunma
200 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 days
Bu kitap, Yaşar Kemal'in Anadolu'yu karış karış dolaşarak derlediği röportajları ve bu süreçte edindiği izlenimlerin derlendiği dört ciltten oluşan bir yazı dizisidir. Ülkemizdeki büyük depremini olduğu gün başlamıştım bu kitaba. Deprem etkisiyle de uzun süre okuyamadım. Birkaç gün sonra devam ettim okumaya. Ve 98. sayfaya gelince 17 Ocak 1952'de Erzurum'da yaşanan ve çevresini etkileyen büyük depremi ve depremzedelerle yapılan röportajları ve yazarın izlenimlerini okurken depremle ilgili çok bir şeyin değişmediği sonucuna vardım. Göçükler, enkaz altında kalanlar, evsizler, yoksulluk, çaresizlik, çadır bulamama vs. Tek değişen çok katlı binalar ve insan nüfusu diyebilirim. Üzülerek, ağlayarak, empati kurarak okudum. Ve hatta vahlayarak, hayıflanarak, yazıklanarak... Kitap sadece depremle ilgili ropörtajlardan oluşmuyor elbette. Yakın zamanda yaşadığımız büyük depremin etkisiyle bunlari paylaştım. Yoksa yukarida da belirttiğim üzere yazarın Anadolu'yu karış karış gezerek yaptığı röportajları bulacaksınız. Ben tüm bölümleri ilgiyle okudum. Tavsiye ederim.
Bu Diyar Baştan Başa - 1
Bu Diyar Baştan Başa - 1Yaşar Kemal · Adam Yayıncılık · 19971,402 okunma
236 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 8 days
Lichtenberg, Alman asıllı Protestan bir papazın 17. oğlu olarak Dramstadt'ta doğdu. Lisedeyken babasını kaybetti. Babası öldüğünde ailesinin dördüncü çocuğuydu. Dul bir kadın olan annesi oğlunun eğitimi için burs başvurusunda bulundu ve başvurudan iki yıl sonra burs almaya hak kazanınca Göttingen Üniversitesinde Tabiat Bilimleri Fakültesinde
Kendine Hep Saldır, İnsan
Kendine Hep Saldır, İnsanGeorg Christoph Lichtenberg · Kırmızı Kedi Yayınları · 201935 okunma
·
Not rated
Çok ilginç bir kitap geldi bana. Kitap deneme türünde. Yazarın okurla sohbet tarzındaki konuşmalarından oluşuyor. Yazarın "Küçük Adam" şeklinde söylemi ile aslında kendi değerinin, hayattaki öneminin farkında olmayan, kendinden başka diğerlerini hak etmediği kadar çok öven ve alkışlayan kişilere sesleniyor. Küçük Adam kendinin farkına varamayan her insan aslında. Yazar kitabın ön sözünde de "Dinle küçük Adam bilimsel bir çalışma değil, insanca bir belgedir." diyerek daha samimi bir anlatımla her kesimden insana seslenmeye çalışmış. Bu kitap psikoloji kitapları serisinde yer alıyor. Wilhelm Reich da öğrendiğim kadarıyla üniversite eğitimi sırasında Frued ile tanışıp ondan oldukça etkilenmiş ve hatta Frued'un bazı derslerini de takip etmiş, bir dönem öğrencisi de olmuştur. Psikoloji alanında çalışmalar yapmış, Psikanalitik Cemiyetine katılmış, birçok kitap çıkarmış biridir. Çıkardığı kitaplar yüzünden çok tepki de almış ve hatta Almanya'da yayınlarına yasak getirilmiştir. Sonra ABD'ye gitmiş, orada da yayınlarına devam etmiş. Kız ve erkek çocukların ergenlik ve cinsellikleriyle ilgili çalışmalarından dolayı hapse düşmüş ve hapiste kalp krizi geçirerek ölmüştür. Sonra aynı yazarın Kişilik Analizi adlı kitabını da okumak istiyorum. Dinle Küçük Adamdan çok etkilendim çünkü.
Dinle, Küçük Adam
Dinle, Küçük AdamWilhelm Reich · Cem Yayınevi · 202113.1k okunma
Reklam
224 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 9 hours
Başkomiser Nevzat ve ekibi Kriminolog Zeynep ile Komiser Ali yine iş başında... Üç ayrı olay çözüme kavuşuyor. Yine birbirinden heyecanlı, acaba nasıl sonuçlanacak diyerek okudum kitabı. Üçü de birbirinden ilginç cinayet vakası anlatılıyor. Kitabın türü öykü. Ahmet Ümitsiz neredeyse tüm kitaplarını okudum. Her biri birbirinden keyifli ve heyecanlıydı. Türk edebiyatında polisiye türünde akla gelen ilk isim bence. Kalemi güçlü olduğu kadar dili de dupduru yazarın. Ne fazla ne eksik, her şeyi kararında ve yerli yerinde anlatıyor yazar. Hâl böyle olunca da biz okurlara ilgiyle, bir sonraki sayfada acaba ne olacak düşüncesiyle okumak düşüyor. Sürükleyici oldugu için kitap bir çırpıda bitiveriyor. Kitabı okurken zihnimde kendimce sahneleri canlandırdım. Başkomiser Nevzat'ı da nedense Erdal Beşikçioğlu'na giydirdim. Ve bence çok yakıştı. Tavsiye ederim. Severek okuyacaksınız. Iyi okumalar...
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924.7k okunma
84 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 1 hours
... yine etkileyici; ölüm, yaşam ve aşk üçgeninde sorgulamalar yapan dizeler ile gerçekliğin kollarında bulacaksınız kendinizi... Kitabın adı bile güzel: Yaşıyoruz Sessizce. Sevdiklerimizi bir bir kaybedince yaşıyoruz hâlâ ama sessizce, varla yok arasında gibi, mecburen, kimi zaman istemsizce.. ama yaşıyoruz işte. Sessizce... Bu başlıktan daha başka bir sözle adlandırılamazdı bence bu kitaptaki dizeler. "Yaşıyoruz Sessizce" bence şairin ölüm, sevgi ve yaşam arasında yaşadığı çaresizliği dile getiriyor. İçli dizelerle yoğrulmuş kitapta, duyguların ölüm karşısındaki boşluğu ve belki de insanın çaresizliğinin sesini duyuyoruz. Sessiz bir çığlık oluyor acıyı yaşayanlarda, zaman zaman da ağlayışın hıçkırık tutulması... Yani bendeki izi bu yönde oldu. Ya sizdeki izi nasıl? Ben beğendim. Artık sıkı bir Şükrü Erbaş hayranı oldum, demek ki.. Şiiri seven, duyguların ön planda olmasını önemseyen herkesin okumasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612.9k okunma
124 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 days
Anadolu'nun çok sesliliğinin resmini hissettirdi bana bu kitap. Birden çok dinden, gelenekten insanın aynı yöredeki yaşamı, hisleri, savaşları, inançları, mücadelesinin resmi oldu zihnimde. Selçuklu ordusunda Baba İshak isyanına karşı mücadele ederken gözlerine mil çekilerek esir düşen Leon adındaki asker ile kulakları sağır edilerek esir
Zaman Yeli
Zaman YeliGürsel Korat · Yapı Kredi Yayınları · 2015259 okunma
64 syf.
·
Not rated
·
Liked
İnternetten aldığım kitaplardan biriydi. Öykü olduğunu sanıyordum. Kitabı okumak için açtığımda iç kapakta yazan "aforizma" ifadesini gördüm. Neydi aforizma? Tür müydü? Böyle bir tür olabileceğini de düşünmemiştim. Çünkü edebiyat eğitimi almış ve bu alanda çalışan ve okuyan biri olarak hiçbir edebiyat kitabında böyle bir türe rastlanmamıştım. Araştırdım google'da, neymiş bu aforizma diye. Araştırmaların sonucunda aforizma sözcüğünün kökünün eski Yunancaya dayandığını, "tehdit etmek, ayırmak" sözcüğünden geldiğini, Türkçeye Fransızcadan geçtiğini, Batı'da ilk defa Hipokrat'ın meşhur "Hayat kısa, sanat uzun, fırsat kaçıcı deneyim tehlikeli, karar zor." sözleriyle başlayan Aphorismus adlı kitabında geçtiğini öğrendim. Kısacası bizim edebiyatımızda özdeyiş, vecize karşılığı oluyor sanırım. Oscar Wilde da dünya, hayat, mutluluk, kadın-erkek ilişkilerini, aşk, evlilik, sanat, sanatçı, müzik, doğa, arkadaşlık gibi konularda yazdığı özlü sözleriyle anlatmıştır. Kitabın adı da kitapta yer alan son cümlede geçiyor. Bir sürü altını çizdiğim yeni cümlelerim oldu yine. Kısacası aforizma bir türe artık benim de epey ilgi çekiyor... Bence seveceksiniz siz de. Okumalısınız bu kitabı.
Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar
Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda ParıldarOscar Wilde · Can Yayınları · 20205.1k okunma
108 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 days
• Norveç'e yaşayan, Norveç Dili ve Edebiyatı öğretmenligi eğitimi alan ve Fagerborg Lisesinde öğretmenlik yapan ellili yaşlarındaki Elias Rukla'nın gözüyle ekim ayından bir kesit geriye dönüşlerin anlatılıyor. • Karanlık, yağmurlu bir Ekim ayının pazartesi günü okulda dersi olduğu için evden çıkan bir edebiyat öğretmeninin duyguları,
Mahcubiyet ve Haysiyet
Mahcubiyet ve HaysiyetDag Solstad · Yapı Kredi Yayınları · 20192,494 okunma
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.