Ediz evrim
@Ediz_evrim
Hepimiz bildiğimiz kadar yaşamıyor muyuz?
İzmir
21 Şubat
21 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Aç bir mide, boş bir cüzdan ve kırık bir kalp size hayatın en iyi derslerini verebilir.
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernuş
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun ...
Okur Takip Önerileri
Ders çıkaracağım başarızlığı, kibirli bir başarıya tercih ederim.
Sevilen kişi, seven kişiye kötü muamele yapmamalıdır. İlişkiler adil olmak zorundadır. Zira bozulan bir adalet, önce güçlü tarafı yok eder.
"Güneş 'in çok yakınından geçip Dünya' dan gelen uzak yıldızların ışıkları eğrilmekte midir?" sorusunu yanıtlamak son derece önemlidir. Nitekim Einstein, kütlenin, içinde bulunduğumuz uzay-zamanı bükmekte olduğunu, bu yüzden Güneş 'in çok yakınından gelip geçen ışıklarının eğrilmekte olduğunu ortaya koymuş ve Newton mekaniğini zor durumda bırakmıştır. Çünkü Einstein bilinç dışında olgular dünyasının varlığına inanmakla kalmamış, bilinç dışındaki dünyanın da insan için anlaşılır olduğunu da kabul etmiştir. Bilimi, dışımızdaki gözlediğimiz dünyaya ilişkin olguları bulma çabası olarak tanımlayan Einstein, dışımızdaki olguların düzensiz olduğunu, bilimin her türlü düzenden yoksun duyu verileri ile mantıksal olarak düzenli düşünce arasında uygunluk sağlama çabası olduğunu ifade etmiştir.
Albert Camus 'a göre, insanın karşısındaki dünya boş ve anlamsızdır. Her şey, insan, hayat, toplum saçmadır. Evren bir saçmalıktır. Bunu düşünmek yorucu ve hayattan bezdiricidir. Hayatın tekdüzeliği altında, makineleşmiş bir dünyada makineleşen insan, ölümü bile rahatlıkla kabul eder. Hayat yaşamaya değmez. Bütün kişilerin yaşamları boş ve anlamsızdır.
İslamda kelamdan, felsefeye geçişi sağlayan ilk filozofun Kindi olduğu kabul edilir. Kindi, Aristoteles felsefesini kendi kültürüne tanıtmış ve İslam' da Aristoculuk olarak da bilinen Meşşailik akımını başlatmıştır fakat Tanrı - evren ilişkisini Aristocu öğretiden ayırmıştır. Kindi, kendi dönemindeki filozofların evrenin başlangıçsız olduğunu savunan filozoflara karşı, evrenin Tanrı'nın özgür ve mutlak iradesinin bir sonucu olarak yoktan yaratıldığını aksiyomatik hipotezler ile ispat etmeye çalışmıştır.
Aristoteles, evrendeki devinimin kaynağını Tanrı'da bulur ve Tanrı' yı ilk devindirici olarak nitelendirir. Ona göre Tanrı maddi değildir, mutlak mükemmelliktir ve değişmezdir. Devinimin mutlaka başlangıcı olmalıdır ama bu madde için geçerli değildir, madde ezelidir ve öncesizdir.
Karl Popper, bilimsel yönteme getirdiği tümevarım ve doğrulanabilirlik yöntemini reddeden yaklaşımı ile pozitivizmin karşılaştığı güçlüklere çare bulmaya çalışmıştır. Bilgiyi sürekli değişen ve deneme- yanılma yöntemi ile sürekli değişen bir ürün olarak ele almış ve eleştirel tartışmanın önemini vurgulamıştır. Bilimde yanlışlanabilirlik kriterini getirerek, bilim ile metafizik olanı birbirinden ayırmaya çalışmıştır. (alıntı)
Tüm çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz.
Herakleitos, evrenin doğuşunun ve oluşumunun bir ilk ile bir son durumundan söz etmek mümkün değildir. Çünkü Herakleitos'un arkhesi olan ateş öncesiz-sonrasız bir evrene dayanak olarak daima evrenin içinde bulunmaktadır. Evren, yaratma ile yok olmanın sonsuza kadar birbirini kovalamasıdır. Evrende sürekli bir doğum ve ölüm mevcuttur. Güneş her gün yeniden doğmaktadır çünkü evrende çevrimsel devinim hüküm sürmektedir. Çevrimsel veya dairesel devinim, başlangıç ve sonu birleştirebilen bir devinimdir çünkü evrenin arkhesi ateş, sonsuzca devinim ve değişme gücüne sahiptir. Bu yüzden her şey sonsuz olarak değişmektedir. Herakleitos buna "Logos" demiştir. Sonsuzdan gelen ve sonsuza giden Logos, kendini karşıtlıklar ve çelişmelerle vermekte, sürekli olarak gelişmektedir.
Evren hakkındaki soruların cevaplarını merak ediyor isek araştırmaya önce Anaksimandros'tan başlamamız gerekir. Çünkü ilk kez mitoloji kullanmadan sadece akıl ve gözleme dayalı oluşumu tasarlamış ve ilk kez evrenin planlı bir şekilde düzenlenmiş bir bütün olduğunu ifade eden kişi Anaksimandros'tur. Anaksimandros', arkhe'nin apeiron denen hem niceliksel bakımdan sınırsız, niteliksel bakımdan belirsiz bir şey olduğunu ileri sürmüştür. Anaksimandros, apeiron kavramını doğrudan, belli birtakım niteliklerini vererek tanımlamak yerine, dolaylı yolla ne olduğunu değil, fakat daha çok ne olmadığını ortaya koyan negatif bir tanımlamayla belirlemeye çalışmıştır.
Aslında Nietzsche, nihilizmin aşılabileceğini düşünmüştür. Hatta kimine göre Nietzsche asla bir nihilist olmamıştır. Güç İstenci adlı kitabında Nietzsche, Nihilizm'i yaşamış ve hatta aşmıştır. Nihilizm'in aşılması gerektiğini savunmuştur.
Başkalarını çözmeye çalıştıkça kendimi düğümlemişim, haberim yok.
Bukowski
Eğer ki siz Tanrı ve etraf korkusundan dolayı karşınızdaki canlıya iyilik yaparsanız bunun adı iyilik değildir. Biz buna korku deriz. Korku kaynaklı yaptığınız iyilik, iyilik olmadığı gibi güvenilirliği de yoktur. Yani Tanrı korkusu nedeni ile iyilik yapan veya kötüden sakınan bir kişi güvenilir değildir, üstüne üstlük özsaygısı da zayıftır.
Kütüphaneniz kadar varsınız bu hayatta. Okuduğun ve bildiğin kadar yaşarsın ve ne okuyorsan o'sun.
Aslında hepimiz, olmak istediğimiz ve olduğumuz arasındaki boşluklardan ibaret değil miyiz?