Araba çalıştığında
Yola çıkıldığında
İleride, asfaltın üzerinde iki karaltı belirdiğinde
“Baba, baba! Kuşlar!” dediğinde tombidik oğul
Adam frene asıldığında
Yürek, bir tedirginlik tarafından avuçlanıp sıkıştırıldığında
“Bir şeyleri var mıdır, korkmuşlar mıdır?” dediğinde çocuk
Her seferinde olduğu gibi
Tam ezileceklerini sanarken
Son anda
kendisinin şiirlerini okuduktan sonra caddelerdeki kıyafet satan dükkanlara gidip ‘inanılacak penye bulunur mu’ diye sormak geçmişti içimden. O kadar o denli. Çoğu kişi bilmiyor ne şans ama.
Tehlikeli BelkiOsman Konuk · Profil Yayıncılık · 2012173 okunma
Nedir? Dünyanın bu cinayetten haberi olsa ne olur? Ne bekliyorsun dünyadan, dünya bugüne kadar senin için çok önemli olan hangi olaya senin beklediğin tepkiyi verdi?!
Sonlarla pekiştirilmiş bir paragrafın en başındasın, boşlukta henüz.
Onu anımsatan aynı şehri, şiiri ve
şeytanlarını,
terk etmeye kalktığını yaz.
Nelere kalkıştığından bahset biraz;
biraz ihtiyaç, biraz intihardan ötürü.
Sahi neler içmiştin?
Tükettiğini unuttun.
Seni tüketen, sonsuzluğundan emin.
Unutamayacağın gülünüyor.
Gülüyor işte yana yatık bir sıfır.
'Lütfen boşluğu geçmek için buraya bir çizik at'
Ve en azından,
kendinden önce,
o sıfırı boğmaya kalkıştığını,
anlat işte.
Talha Yalçın
Ben bu kitabı 2 bölüme ayırabilirim; ilk yarısı ve 55.sayfadan sonraki ikinci yarısı olarak.
İlk 8 öyküsünü gerçekten sevmedim. Kitapta oldukça fazla atıf var, bu kitabı anlayabilmek için en azından belli düzeyde bir birikim gerekiyor.
Bir diğer eleştirmek istediğim konu da yazarın öykülere çok fazla dahil olması. Aslında bu durum yer yer güzel olmuş, özellikle o her şey biterken son öykünün son satırları... Yazarın deneysel çalıştığı muhakkak. Ve tam olarak böyle şeylere ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Ama bahsettiğim, kitabın ilk yarısındaki hikayelerde pek iyi oturmamış diye düşünüyorum.
Aynı kitabın içindeki bir öyküden bir diğerine olan geçiş, atıf etkileyici şekilde işlenmiş. Kendi karakterleriyle hep bir savaş halinde, yazar kendi hikayeleriyle savaş veriyormuş gibi hissediyorsunuz yer yer. Hatta gerçekten şahit oluyorsunuz o savaşa.
Kitabın ikinci yarısından sonraki bütün öyküleri beğendiğim ama özellikle Ebedi Bilmece, Yeşil Yol ve sonuncu öyküsü Bir Başka Acayip Şeyler gerçekten çok etkileyiciydi.
Yazarın yolu açık olsun, kendi bu yolu açmazsa karakterleri ondan gizlice açacaktır zaten. Bir savaş da sonrasında döner.