Şimdi düşünüyorum da onun binbir özenle, milimi milimine ölçerek biçerek, tembihler ederek verdiği bir tarifin içine o tarifte hiç olmayan bir sebzeyi koymak belki de benim ilk gerçek isyanımdır. Kereviz benim intikamımdır.
Önümde belki bir dakika var, belki bin dakika. Belki bir gün var, belki bin gün...
Geride ise yüzlerce hatayla, çok eksiklerle, dile gelmemiş suçlarlar, telafi edilmemiş ihmallerle dolu bir hayat.
"Mesleğinizi öğrenebilir miyim acaba?"
Bir an duraksadıktan sonra yüzünde beliren alaycı bir gülümsemeyle cevap veriyor:
"Siz fâniler, bize zebani dersiniz."