Elvah

Und was ist mit unseren Vorfahren? Leben sie nicht auch weiter, in uns? Das mag der Grund dafür sein, dass man manche Menschen - und manche Bäume - für wesentlich älter hält, als sie im kalendarischen Sinne sind.
Sayfa 85
Reklam
Hırslı insan sonuç odaklıdır, azimli ise sonuçlara da bakar ama sürecin de tadını çıkarır!
Sayfa 189Kitabı okudu
Sahip olduğun yetenek ve güçler de kullanman için sana verilmiş birer hediye değil midir? Ve biraz önceki örnekte olduğu gibi sana verilen hediyeyi kullanmayı unutursan nasıl hissedeceksin?
Sayfa 187Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Çağımız gösteri çağı.
Günümüzde birçok insan yaptıklarını, yediklerini, giydiklerini, ilişkilerini yani neredeyse sahip olduğu her şeyi paylaşıyor. Bir insan, sahip olduğu ya da yaptığı şeyi sosyal medyada paylaşmayınca yapmamış gibi hissediyor artık.
Sayfa 169Kitabı okudu
Yukarıda bahsettiğim insanlar hakkında okuduğumuz birçok şey, bir sürü reklam ve halkla ilişkiler ajansının filtresinden geçerek bizlere ulaşıyor. Yani neyi duymamızı istiyorlarsa onu duyuyoruz.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Ancak kendimiz için bir şey yapmaya kalkıştığımız zaman, hepimizin tosladığı bir duvar var: El alem ne der?
Yalnız değilsin, yanlış da değilsin!
Ben bir konuda kendimi çok yalnız ve gereksiz yere suçlu hissettiğim zaman, geçmişi düşünürüm, bugüne kadar yaşamış o kadar insanı ve onların dertlerini ve sonra kendime hep aynı telkini veririm, yalnız değilsin, yanlış da değilsin, sen sadece insansın, diğerleri gibi sorunlar yaşarsın ve sonrasında çözersin, çözemezsen de alışırsın...
Aynı durum sosyal medyadaki bağımlılık sarmalının da temelinde bulunur. Kendini yalnız hisseden insan ekrandaki süreyle yalnızlık hissini azaltırken oksitosin miktarı artar ve bu kimyasal ile sanal bir güven duygusu yaşanır.
İnsanlık için en büyük tehdit ne salgın, ne sıfırlanmalar, ne de küresel afetlerdir. İnsana karşı en büyük tehdit cehalettir, olanları geniş kadrajdan görememektir. Unutma ki, bilgi, insanda kalıcı değişiklik sağlayan en önemli güçtür.
Demek ki bu savaşın kaderini silahlar değil, inanç belirleyecekti.
Reklam
Müslümanlar sadece. "Her şeyi size veriyoruz ama yalnız şu bizim ondalık sistemimizi (kullanmayın, geri) verin" deseler ortada Avrupalıya ait hiç bir şey kalmaz, Fakat beyler geliyorlar ve diyorlar ki: "Bu sizin Müslümanlık dediğiniz şey gericiliktir." Hayhay, biz bu gericiliğe razıyız. Yalnız bizim mallarımızı bize geri verin, çıkın bizim karşımıza da ilericilik diye: "Biz artık ondalık sistem kullanmayacağız" deyin. Yeni bir hesap metodunu getirin de görelim. Bu çeşit hesap metotlarını getirmiş ve bu çeşit ilimleri insanlığa hediye etmiş olan Müslümanlardır. Ama biz kendimizi tanımıyoruz.
"Eğer Müslümanlar sizden patent hakkı isteseler her rakam kullanışta ve her toplama, çıkartma, yapmakta bir para ödeseniz dahi her yıl 10 tane Berlin'i, Londra'yı, Newyork'u verseniz Müslümanların hakkını ödeyemezsiniz." ... Bir Batılı ilim adamı şu tesbiti yapmaktadır. "İlimler panosunun ana çizgilerini Müslümanlar çizmişlerdir. Batılıların yaptıkları onların çizgilerinin arasını boyamaktan ibarettir."
İbn Rüşd' göre bir devlette doktorların ve hukukçuların bulunması zorunludur. Ancak hukukçulara ve doktorlara fazla gerek duyulması sistemin bozukluğunun göstergesidir.
Ölümününden sonra ilk keşfeden yine batı dünyası olmuştur.
İslam dünyasında İbn Rüşd'ün karşılık bulması batının onu keşfinden daha sonradır. 19. Yüzyılda İslam düşüncesini ihya etmek amacıyla ortaya çıkan bazı düşünürlerde İbn Rüşd'e atıf yapıldığı görülmektedir. Aklın ve bilimin Müslümanlar için gerekli olduğunu fark edenlerin başvurduğu bir kaynaktır.
Yazdığı kitaplara denk bir ağırlığın insanıdır İbn Rüşd. Bedenin, kitaplarla dengelendiği addi ağırlık kadar, onun ifade ettiği manevi ağırlığını da gösterir.
183 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.