Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emrah Arslan

"... insan hayvan gibi yaşamamalıdır ve yaşamaz. Belki şeref-i insaniyete münasib bir kemal ile yaşamak gerektir." Muhakemat
Reklam
“Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder; çünkü her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır.” (s.55) -Montaigne, Denemeler
“Mutsuz insanların kentte yaşamaları daha iyidir. İnsan kentte yüz yıl yaşar da çoktan öldüğünün ve çürüdüğünün farkında olmaz. Bunu kendiliğinden anlayacak zamanı yoktur, hep meşguldür.” Tolstoy, Kreutzer Sonat

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çarptığında, ruhların Yere ölü kuşlar gibi düştüğü Saydam duvarlarda yaşıyorum ben İnsanları ve nesneleri Birer cenine çeviren karanlıkta Büyük siyah valizlerde yaşıyorum Yalnız adres bilgileri var onlarda Ve anlaşılmak istiyorum Acı çekiyorum anlaşıldıkça - C.N.G, Siyah Valiz
Omnes ingenious melancholicos esse. (Bütün dahiler kasvetlidir.)
Reklam
"Yine bir dağ gibi, bir dev gibi doğrulacağız. Yeni bir ruh doğacak toprağımızdan, Tanıyacak bizi dünya yeniden heyecanla Burma bıyığımızdan, kalpağımızdan." Yavuz Bülent Bakiler
Sana durulanmış kelimeler getireceğim Pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler İsmet Özel
Hoş olmayan şeyler duyarsanız yaymayın. Güzel olanları görün. Bu ikinciler gizli ama daha çoktur.. Cahit Zarifoğlu
"Başlangıçta hiçbir şey bilmiyordunuz, inanırım; sonra şüphelendiniz. Şimdi her şeyi biliyorsunuz ama hâlâ susuyorsunuz." - J. P. Sartre
"Dinleme ve anlama yeteneği çok değerlidir.. Bir kez olsun, aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır.." Tarkovski'nin Mühürlenmiş Zaman'da, Leningrad'dan bir işçinin kendisine yazdığı mektuptan alıntısı..
Reklam
Sherlock Holmes bir defasında "Dâhilerin zaafı, seyirciye ihtiyaç duymalarıdır."demişti.. Çünkü bu zaaf onları seyircinin seviyesine düşürür.. Fark edilmek isteyen farksızlaşır..
doğan hocanın babası ve chp
Neden bu değişiklik? Anlatırken duyduğumu hatırlıyorum; Odun Pazarı denilen bir yer vardı Silifke'de, orada bir köylü eşeğine odun yüklemiş gelmiş ve jandarma galiba, “Oradan götür şuraya koy” demiş. O da, “Biraz sonra yaparım” deyince dipçikle köylüyü dövmüş. Ve babam buna infialle Halk Partisi'ne giderek, “Bunun takip edilmesi lazım, madem köylü efendimizdir diyoruz, zaten kendisi de köylü olan bir erin köylüyü orta yerde dövmemesi lazım” demiş. Bütün uğraşısına karşı önemsenmemiş. “O zaman farkına vardım ki” diyor, “jandarma dipçiği haksızlığı Halk Partisi'nin kabul ettiği bir durumdur. Bunun üzerine o gün istifa ettim Halk Partisi'nden, bir-iki ay sonra da Demokrat Parti'nin kuruluşunda yer aldım ve Celal Bayar'ı, Refik Koraltan’ı davet ettik Silifke'ye. Onları karşılayanlardan birisiydim.” Babam ondan sonra ölünceye kadar Demokrat Parti'liydi. Böyle bir tavrı vardı.
"Kimi insanlar vardır; kitaplardan değil tarlalardan, ormanlardan, ırmak kıyılarından bir şeyler öğrenmişlerdir. Yanı başlarında öten kuşlar, batarken bıraktığı kızıllıkla güneş, kendi hallerindeki ağaçlar ve yaban otları öğretmenleri olmuştur..." Çehov
Hastayım, yalnızım, seni yanımda Sanıp da bahtiyâr ölmek isterim. Mahmûr ı hulyâyım; câm ı lebinden Kanıp da bahtiyâr ölmek isterim. Rıza Tevfik Bölükbaşı
495 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.