Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

• E m i n e •

• E m i n e •
@Emineearaz
Yaşam çiçeğini anımsa ruhunda. Bir bitkide çember vardır, sonrasında tohum çiçekli bir bitkiye dönüşür, meyve olur.. Meyve yere düşer, yine tohum olur, o tohumda büyür.. Bu bir çemberdir. İnsan da tıpkı böyledir..
448 syf.
·
Puan vermedi
·
136 günde okudu
Toplumsal bir kaderin Oblomov'u içine düşürdüğü bu kaçınılmaz uyuşmayı rastgele bir tembellikle karıştırmamak gerekir. Tembel, işten kaçan ve işsizlikle mutluluğu bulan adamdır. Oblomov'sa hiç bir zaman işe giremeyen, işsizlikten de zevk alamayan bir adamdır. Annesinin rüyalarına büyük bir devlet adamı olarak giren Oblomov, küçük bir memur bile olamamıştır. Gonçarov kendinin ve ülkesinin yaşadığı bu dramı anlatırken bir iç dökme acılığına, bir kötüleme ya da bir öğüt verme tatsızlığına düşebilirdi; fakat gözlemci olduğu kadar da sanatçı olduğu için, romanın en acı yerlerinde bile sakin, hatta babacan bir hikayeci gibi gülümsemesini yitirmiyor.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Dorlion Yayınları · 201939,5bin okunma
Reklam
686 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Ahmet Ümit'ten yine bir polisiye romanı. Entrika, entrika, entrika ! Bir kitabın sonu beni hiç bu kadar heyecanlandırmamıştı. Yıllar sonra karşılaşan iki üvey kardeş. Karanlık güçlerin tetikçisi Doğan... Yaşamın anlamını alkolde arayan eski gazeteci Adnan. Onların yaşamlarından Türkiye'nin yakın tarihi. Gündelik hayatımızı alt üst eden entrikalar, cinayetler, komplolar... Hep sözü edilen ama bir türlü gün ışığına çıkarılamayan o derin devlet. Gizli örgütler, idealist gençler, çıkarcı gazeteciler... Ergenekon'un yıllar önce yazılan romanı.
Kukla (Midi Boy)
Kukla (Midi Boy)Ahmet Ümit · Everest Yayınları · 20197,5bin okunma
415 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 günde okudu
Huzur'un kahramanlarından Mümtaz, roman boyunca kendisini "huzur"a kavuşturacak bir "iç nizam"ı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler iç içe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hakim olan Mümtaz'la Nuran'ın aşklarıdır. İstanbul, bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, adeta bir roman kahramanı gibi ele alınır.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
76 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
"Tolstoy'un ölümünden sonra bulunan kitap!" Lev Tolstoy daha çok Rus toplumunu analiz eden epik romanlarıyla tanınır, ama elinizde tuttuğunuz Şeytan adlı bu novella onun en kişisel, kendisini, açığa vuran kitabıdır. Kitabın yaratacağı skandaldan korkarak sağlığında yayımlamamış ve kitaplığındaki çekmecelerden birinde saklamıştır. Kitap ancak ölümünden sonra bulunup yayımlanabilmiştir. Kitapta anlatılan hikâye kendi mülkünden köylü bir kadınla yasak ilişkiye giren toprak sahibi Tolstoy'un kendi yaşadığı bir ilişkiyle benzerlik gösteriyor. Her ne olursa olsun, kitapta cinsel çekim ve insan arzuları derinlemesine bir bakışla ele alınıyor. "Her şeyden önce Yevgeni fethedilmiş olduğunu, kendi iradesinin efendisi olmadığını ama içinde başka bir gücün ona hükmettiğini, sadece iyi talihin kendisini içinde bulunduğu durumdan kurtarabileceğini, bugün değilse bile yarın ya da ertesi gün her halükarda mahvolacağını hissediyordu. 'Evet, mahvolacağım,' başka türlü olması mümkün değildi: sevgili genç karısını köylü bir kadınla aldatmak, hem de herkesin önünde - bu mahvolmaktan başka neydi ki, bütünüyle mahvolmak, öyle ki yaşamak imkânsız olacaktı. Hayır, bir şeyler yapılmalıydı."
Şeytan
ŞeytanLev Tolstoy · Maviçatı Yayınları · 20194,449 okunma
74 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Dönüşüm kitabının en çarpıcı cümlesi, okura daha ilk satırda kendini gösteriyor. Kafka, hikayesine verdiği adla okurda bir dönüşüm süreci beklentisi oluştursa da ters köşe yapıyor. Garip bir dönüşümden itibaren gerçekleşen olayları konu alan kitap, satırlarında herhangi bir açık göndermede bulunmaksızın, gerçeküstü bir gerçeklik benimsiyor. Kitabın ana kahramanı olan Gregor Samsa, hikayede ailesini geçindirmekle yükümlü sıradan bir pazarlamacı olarak anlatılıyor. Ancak roman ve hikaye dünyasının bilindik tasvirlerinden ziyade Gregor, hayatından hiç şikayetçi olmadığı gibi ona tutunan bir tip olarak yansıtılıyor. Ve Gregor bir sabah, alışageldiği hayatın çok dışında bir gerçekliğe uyanıyor. Kendini kocaman bir böceğe dönüşmüş bulan Gregor, bunu fark ettiği ilk an büyük bir dehşete düşüyor. Gregor, böcek olduğunun farkına varmasının üzerinden çok geçmeden günlük rutinini ve yerine getirmesi gereken sorumlulukları düşünmeye başlıyor. Böylelikle Kafka’nın bu akıl ve ironi dolu hikayesinde itaat duygusunun, göze çarpan ilk unsurlardan biri olduğu görülüyor. Bu noktada yazarın insan yaşamına ve düzene olan ince eleştirisi dikkat çekiyor.   Dönüşüm’ün verdiği en büyük mesajı ise yabancılaşma duygusu oluşturuyor. Öyle ki hikayede Gregor’un tiksindirici bir edayla anlatımının altında, kitap hakkında varılacak ilk farkındalıklardan biri şu: İnsan bir gün gerekenden daha farklı bir halde bulunduğunda yabancılık, kişiye en yakın olanlardan başlıyor. Hikayede Gregor’un ailesinin çaresizliği ve ona karşı tutumu, Gregor’u olduğu kadar sizi de derinden etkileyecek
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,8bin okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
1950’li yılların başında, Kahire’de geçen Dilenci’de Mahfuz, gençliğinde ateşli bir devrimci olan, ama orta yaşlarında toplumsal gelişmenin gerisinde kalmış, aklın gelgitleri içinde bunalmış, vicdanı kararmış Ömer’in yaşadığı psikolojik işkenceyi konu alıyor. Hayatını yenilemeye çalışan Ömer, çözümü bir dizi gönül serüvenlerinde ararken işini ve ailesini ihmal eder. Ama böylesine bir yaşam tarzı onu kurtarmaktan çok; giderek, kendisine ve yaşama yabancılaşmasını getirir. Mahfuz, okuru yalnızca ana karakterin psikolojisine yöneltmekle kalmıyor; sanat ile bilim, idealizm ile gerçekçilik arasında yolunu bulmaya çalışan bir ulusun vicdanını da irdeliyor.
Dilenci
DilenciNecib Mahfuz · Parıltı Yayıncılık · 2009380 okunma
111 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Zebercet, ismini ilginçliğinin aksine, eski bir otelde müdürlük yapan sıradan bir adamdır. Görünürde hiçbir sorunu olmayan bu adamın içinde fırtınalar kopuyordur aslında. Her gün kendisiyle ve hayatla savaşır gizliden gizliye. Takıntılar edinmiştir bu yüzden Zebercet. Bu takıntıların en büyüğü ise yoldadır. Bir gün otelin kapısından giren güzel bir kadın, Zebercet'in en büyük tutkusu, en büyük saplantısı olur. Kadın otelden ayrılır ve bir hafta sonra tekrar geleceğini söyler. Bir hafta boyunca bekler adam, kadının kaldığı odaya müşteri almaz, titizlikle düzenler. Kadının ağzından çıkan birkaç kelime kafasının içinde dönüp durur. Geleceği gün heyecanla bekleyen Zebercet düş kırıklığına uğrar, kadın gelmemiştir. 
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201730,1bin okunma
431 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Emma, bir taşra kasabasındaki sıradan hayatına sığmıyor, yavaş yavaş çürüyordu. Sırlar vardı orada; tuhaf dedikodular, küçük hesaplar… Tutkunun peşindeydi, ama yakasını bırakmadılar. Okuduğu romanlara bile karıştılar. O da en sonunda nesiller boyunca okunan bir romanın kahramanı oldu.
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · İletişim Yayıncılık · 201833,3bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İçimizdeki Şeytan kitabının dayandığı temel sorun, dengeyi bulma ve bunun için çaba harcamanın zorluğunu seçmek yerine, içimizdeki acziyetimiz, tembelliğimiz, iradesizliğimiz ve en korkuncu hakikatten kaçma ihtiyacımızı seçme eğiliminde olan insan tiplemesinin varlığıdır. Kendi yolunu bulamayan ve içindeki şeytanla uğraşan Ömer, bu şeytanlıklardan Macide’yi kurtarmak istiyor. Aynı zamanda Macide de gördüklerinden yaşadıklarından sonra Ömer’e eskisi gibi bakamayacağını fark ediyor. Peki bütün ailesini bırakıp Ömer’in yanına giden Macide’yi kim kurtarıyor? 
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,4bin okunma
888 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Anna Karenina, 19. yüzyıl Rus toplumunun ruhsal dalgalanmalarına çarpıcı bir aşk ve ihanet anlatısıyla ışık tutan bir başyapıt. Güzelliği ve nezaketiyle çevresinde hayranlık uyandıran Anna Karenina’nın mutsuz ve monoton bir evliliği vardır. Üst düzey bir devlet memuru olan Aleksey Aleksandroviç ile evliliğinde tek tesellisi oğludur. Ağabeyi ile yengesinin aralarını düzeltmek için gittiği Moskova’da yakışıklı ve genç kont Vronski ile tanışması, Anna’nın hayatında dönüm noktası olur. Tolstoy, Anna Karenina’da sıradışı bir gözlem gücü ile aşk, evlilik, ihanet gibi temaların izini sürerken roman sanatına yepyeni ve uzun soluklu bir boyut katar. Modern dünya edebiyatının otoritelerince gelmiş geçmiş en iyi romanlardan biri olarak kabul edilen Anna Karenina, güncelliğini daima koruyacak bir eser.
Anna Karenina (4 Cilt Takım)
Anna Karenina (4 Cilt Takım)Lev Tolstoy · MEB Yayınları · 199339,6bin okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Martı Jonathan çok hırslı, azimli ve çalışmayı seven bir martıdır. Arkadaşlarından dışlanacağını bile bile yemek bulmak için değil, uçmayı zevk ve başarı haline getirmek için uçar. Her zaman daha ileriyi hedefler. Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmaz; risk alır. Diğer martıların yemek yiyerek boşa zaman geçirdiklerini düşünür. Jonathan sınır tanımayan, kendini tanıyan ve kendisini her an geliştirme çabasında olan bir martıdır. Hiçbir zaman denemekten korkmaz, öğrenme hırsı vardır. Jonathan Livingston, diğer martı arkadaşlarından daha farklıdır; çünkü sadece Jonathan'ın uçma tutkusu vardır. Diğer martılar yemek için uçarken, Jonathan sevdiği işi yapmak ve öğrenmek için uçar. Yazar, Jonathan’ı özgür insanın sembolü olarak yaratmıştır. Kitaptaki olaylar, insan yaşamıyla bağlantılıdır. Örneğin; insanlar nasıl kurallara uymayıp cezalandırılırsa, Martı Jonathan da yaşamın kurallarına uymayıp Sarp Kayalıklarda sürgüne gönderilmiştir… Ancak, Jonathan orada kendi dünyasını, yazarın deyişiyle kendi ‘cennet’ini yaratmıştır. Onun cenneti ‘özgürlüğü ve öğrenme çabasını’ oluşturur. Ayrıca Jonathan öğrenmeyi seven bir martı olduğu için, uçmanın inceliklerini bilmek ister; kendisini her an geliştirmeyi ve asla boşa zaman geçirmemeyi hedefler.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Alemdağ’da Var Bir Yılan’ın ilk dört öyküsünün ekseninde Panco adında 21 yaşında bir delikanlı vardır. Hikâyelerden üçünde anlatıcı Panco’yla gönül ilişkisi olan ya da ona özlem duyan bir adamdır. “Yalnızlığın Yarattığı İnsan”ın anlatıcısıyla “Alemdağı’nda Var Bir Yılan”ın anlatıcısı aynı kişidir. Adı İshak’tır. “Öyle Bir Hikâye”de ise anlatıcı yazarın kendisidir. Bunu, parkın kenarında rastladığı adamın anlatıcıya "Panco'nun arkadaşı! Faik Bey'in oğlu." diye seslenmesine dayanarak söyleyebiliriz. Diğer hikâye (“Panco’nun Rüyası”) ise Panco’nun ağzından anlatılır. İnsan, Alemdağ’da Var Bir Yılan kitabında sık sık karşılaştığımız yılanla yazar arasında bir bağ olduğunu düşünmeden edemiyor. “Yalnızlığın Yarattığı İnsan”da anlatıcı bir yerde “Aralarından yılan gibi geçtim.” der. “Alemdağı’nda Var Bir Yılan”da “Ama kış günü yılanlar inindedir.” “Ben kaleciyim. Yılan da kaleci.” “...o ılık, harikulade kaygan ve güzel yılan...” gibi cümle ve ifadelere rastlarız. “Hişt, Hişt!..”teki “Arkamdan yılan, tosbağa, bir kirpi geçmiştir.” cümlesinde özellikle yılana yönelik bir vurgu yoktur belki ama kitabın son öyküsünün başlığı “Yılan Uykusu”dur. Bana öyle geliyor ki Sait Faik bu öykülerinde yılan olarak görünüyor okuruna. Onunla özdeşlik kuruyor. Öykünün başlığında karşımıza çıkan bu canlının öykü için önemsiz olduğunu söylemek pek doğru olmaz herhalde. Alemdağı’nın bir cennet bahçesi, yılanın da yasak meyveye işaret eden bir gönül çelici olduğunu söyleyemez miyiz?
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,7bin okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
• Alıntı • Tutunamayanlar konusu itibariyle intihar eden arkadaşının geçmişini araştıran Turgut Özben’in, söz konusu arkadaşı Selim Işık’ın modern hayata neden “Tutunamadığı”nı öğrenme çabasını anlatmaktadır. Romanda Turgut’un karşılaştığı her kişi Selim Işık’ı tanıyan kişilerdir ve her biri Turgut’a Selim’in farklı yönlerini aktarmaktadır.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062bin okunma
95 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
O fotoğraflar bizim olmadığımız zamanları aktarır bize. Tanımadığımız yakınlarmızı. Bizi beklemeden gidenleri. Biim yaşadıklarımız gerçek, onların yaşadıkları masaldır sanki. Onların duruşları, pozları, bakışları, gülüşleri, giysileri, takıları, üstleri başları başka türlü büyüler bizi. Bu fotoğrafların çekildiği yerlerin ayrıntıları, hem bilmediğimiz bir geçmişin kapılarını açar bize hem de ölümün gizine değgin özel işaretlermiş gibi görünür. Fotoğraflar yitirilmiş anları belgeler. Yitirilmiş anlar, zaman ile ölüm arasında en kısa yoldur. Elbette adını böyle koyamayız o yaşlarda ama, bunu bir duygu olarak, bir önsezi olarak derinlemesine yaşarız.
Paranın Cinleri
Paranın CinleriMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20081,224 okunma
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.