Ataç:"Bizim bügünkü edebiyatımızın, yalnız edebiyatımızın değil, bütün fikir hayatımızın en büyük kusuru düşünce eksikligidir.Biz düşünmüyoruz... düşündüğümüzü sanıyoruz.
Bunun içindir ki nereden , neden açılırsa açılsın, biz hemen bir takım parlak, "güzel" sözler söylemeye kalkıyoruz, bununla yetiniyoruz. Karşımızdakini şöyle oturaklı dokunaklı bir sözle susturmayı düşünüyoruz. İşte bu düşünmek değildir düşünmemenin ta kendisidir..."
Doğumumdan önce var mıydım? Hayır. Ölümümden sonra var olacak mıyım? Hayır. Neyim o halde? Bir organizma içinde toplanmış bir parça toz. Yeryüzünde işim ne? Seçme şansım var: Acı çekmek ya da haz almak. Acı beni nereye götürür? Yokluğa. Ama acı çekmiş olurum. Haz beni nereye götürür? Yokluğa.
Bir çarşı diledim
تمنيت سوقا
Seneler satan,
يبيع السنين
Kalpleri onaran,
يعيد القلوب
Özlemi (sevgiyi) parlatan
يحي الحنين
Ama isyan etti kalbim
تمرد قلبي
“Bitirdik” bir kere dedi.
وقال انتهينا
Pars geniş geniş soluyor sol eliyle yüreğine bastırıyordu.Gözlerini zorla açık tutarak :
-Ölüm uçurumu her yıl bir erkekle bir kadını alır.
Bu onun değişmez yasasıdır! Dedi