Kendi de kitapta belirttiği gibi tarafsız değil kendi hayat görüşünden yorumlamış yaşadıklarını Mina hanım. Etkileyici bir cv ye sahip Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim alan yazarın, olayları samimi anlatışı kimi zaman sizi güldürüp kimi zaman duygulandırıyor. Özellikle gençlik yıllarında oturduğu kalktığı arkadaşlarını görünce keşke bende öyle bir hayat yaşasaydım diyorsunuz. Kimler yok ki Nazım Hikmetler, Necip Fazıl Kısakürekler. Eyüpoğulları, Falih Rıfkı(üvey babasıdır), Yahya Kemaller, Orhan Veliler Aziz Nesinler.... Cumhuriyet ilk dönem aydınlarının bir çoğunu dost heybesinde biriktiren bu güzel insan; yazar ve şairlerin özel hayatlarına ilişkin özellikleri de aktarıyor. Gerçi ben bazı kişilerle ilgili keşke özel hayatlarını bilmeseydim dedim ama artık çok geç. Atatürkle dans ettiği anı, 27 mayısta ki yaşananları, ülkede ki modadan siyasete her alanda ki "bayalığı" tüm açık seçikliğiyle gözler önüne seriyor. Kendinden bahsetmiş yazar elbette. Babasından annesi Şefika hanımın mizacından çocuklarından ve dadısından. Kimi zaman öz eleştiri yaptığı bölümlerde var. Anadolunun o zaman ki yazar çizer takımı tarafından yeterince tanınmadığını, solculuk oynayan akrabalarını vs. Sanırım Çetin Altanın entelektüellik 3 kuşaktan sonra oturur savının canlı örneğidir Mina hanım.
Okuması keyifli kendi güncesinden ülkenizde o dönem yaşanan siyasal olayları görebileceğiniz bir kitap. İyi okumalar.