- O öyle söylüyor, o; o bilir... "Sen" diyor, "bir erdem kahramanlığına hazırlanıyorsun, ama erdeme inandığın yok. Seni kızdıran ve üzen de bu, bunun için bu kadar kincisin."
İçine gerçeğin ilkeleri işlemiş birini acı ve korkuya karşı uyarmak için şu kısa ve açık cümle yetecektir:
"Rüzgârın yere savurduğu yapraklar gibidir insan soyu."
Yaşamın doruğunu belirleyen ve artık onun ötesinde yaşamın daha da yükselemeyeceği bir kendinden geçme anı vardır. Bu kendinden geçme kişinin en canlı olduğu anda gelir, ama beraberinde canlı olma unutkanlığını da getirir. İşte yaşamın paradoksudur bu.
Bu kendinden geçme , bu yaşam unutkanlığı ve bir alev tabakası halinde kendinden geçmiş, dalıp gitmiş sanatçıya, cehenneme dönmüş bir savaş alanında savaş çılgınlığına kapılan ve düşmana aman tanımayan bir askere gelir.