Canlı, hareketli bir ruh bazen hayatın sınırlarını aşar, tatmin edilemez olur; bu yüzden umutsuzluğa düşer, bir an için hayata küser; bu hal, hayatın sınırlarını arayan ruhun sıkıntısıdır…
Çocukluk ve gençlik coşkuları onda pek bir iz bırakmadan geçip gitmişti; şehvete gösterişe ve son olarak da en yüksek sınıflar arası liberalizme yenik düşmüştü, ama bu daima içgüdüsünün doğru olduğunu söylediği sınırlar dahilinde gerçekleşmişti.