Büyürken yaptığım hiçbir şey doğru değildi. Notlarım çok yüksekti ve sosyal yeteneklerim çok düşüktü. En kötüsü ise nadir görülen bir doğum kusuruyla dünyaya gelmiştim : Her iki elimde de altı parmağım vardı. Ailem, bunun beni özel yaptığına ikna etmeye çalışsa da (ve gölgeden şekiller yaratmakta işe yarıyordu) sınıf arkadaşlarım benimle alay ediyor ve kızlar yüzüme bakmıyordu. Kütüphanede saklanır,doğaüstü türlerdeki kitapları okur ve dünyadaki benim gibi diğer ucubeleri arardım. Çocukken bermuda şeytan üçgeni 'yle ilgili okuduklarım hâlâ hatırlıyorum. Bilinmeyenin içinde kaybolacağınız bir yerin düşüncesi beni büyülüyordu. Bu belki şans, belki kaderdi fakat o zamandan yana ben de kendi Bermuda şeytan üçgeni' mi buldum : Esrarengiz kasaba
Güzel gibi daha okumadım ama beğendim adı güzel içine bir goz atım içerikleride güzel herkese tavsiye ederim bol bol kitap okuyalım ki bilgili olalım hoşçakalın...
Benim büyüdüğüm yerde kuraları takip etmemiz ve bir kalıba uygun olmamız gerekiyordu. Ailemin rehinci dükkanında ufak bir kafatası bulup okuldaki "göster ve anlat" etkinliğine götürdüğümü hatırlıyorum. Diğer tüm öğrenciler futbol topu, futbol kupası ya da futbol hakında bir kitap getirmişlerdi. Ben raporumu okurken tüm bu objeleri bana fılatılar. Eğer abim önüme geçip beni korumasa ve diğer çocuklardan birinin burnuna yumruk atmasa yılın kalanını hastanede geçirebilirdim...
Sera'nın acı dolu hikayesi Cüneyit'e olan sevgisi anne ve babası'nın boşanma kararı olaylı bir çay partisi kısacası bir genç kızın hayatını anlatıyor herkese Sera'nın duygusal hikayesini tavsiye ederim.
En çok ben ve son sayfasını beğendim ama kitabın bütün sayfaları güzel meraklı kal, garip kal, iyi kal ve hiç kimsenin sana yeterince önemli, akılı ya da cesur olmadığını söylemesine izin verme.
Ne yazık ki şüphelerim haklı olduğum ortaya çıktı. İzleniyorum. O bulmadan önce bu kitabı saklamalıyım Hatırla - esrarengiz kasaba'da güvenebileceğin hiç kimse yok
KİMSEYE
GÜVENME !
Benim büyüdüğüm yerde kuraları takip etmemiz ve bir kalıba uygun olmamız gerekiyordu. Ailemin rehinci dükkanında ufak bir kafatası bulup okuldaki "göster ve anlat" etkinliğine götürdüğümü hatırlıyorum. Diğer tüm öğrenciler futbol topu, futbol kupası ya da futbol hakında bir kitap getirmişlerdi. Ben raporumu okurken bütün bu objeleri bana fılatılar. Eğer abim önüme geçip beni korumasa ve diğer çocuklardan birinin burnuna yumruk atmasa yılın kalanını hastanede geçirebilirdim...