Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza

İnanç "görülmeyen şeylerin kanıtı" olarak imkansızın sanatıdır. Bu şeyler ne vardır ne yoktur ne oradadır ne burada. Ontolojik olarak kabusların bunlardan doğar. Mantıksal olarak, sizi çılgına çevirebilirler. Retorik olarak, hikayelerin en güzelini meydana getirirler. Aksi halde cenneti de psikiyatri koğuşlarını da doldururlar
Reklam
Ölme ve öldürmeyi öğrenmek üzere asker olarak eğitilen erkeklerden oluşan ordulardan barışı sağlamalarını beklemek ve özellikle uluslararası örgütlerce de bu görüşün benimsenmesi (Whitworth 2004) çok paradoksal bir durum haline geliyor.
Sayfa 157Kitabı okudu
Milliyetçiliğin ccinsiyetlendirilmiş söylemi, yurtsever erkeklik, milliyetçiliğin ikonu olarak yüceltilmiş annelik imgeleri, bir aileye benzeyen "ulus"un koruyucusu olan erkeği ve erkeğin koruduğu hane/yuvanın bekçisi olan kadını tanımlıyor
Sayfa 156Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Toplumun erkeklerin geçim sorumluluklarına yaptığı vurgunun erkekler üzerinde bir dizi "eril eğilim"in (kırılganlığın bastırılması, acının inkarı, kontrolünü kaybetme korkusu) yapısallaşmasına neden olduğunu ve bunun da babalık rolünü olumsuz etkilediği açıktır.
Sayfa 147Kitabı okudu
Küresel cinsiyet rejiminin uluslarası ilişkiler aracılığıyla bağlantıya girdiği farklı yerel kültürler üzerindeki etkisi, buralardaki patriarkal düzenleri daha eşitlikçi düzenlerle değiştirmek olmuyor. Örneğin, misyonerlik çalışmaları, kölelik, göç, yeniden yerleştirmeler benzeri yollarla yerel düzeyde yeni cinsel sömürü tarzları ve yeni tür erkek egemen cinsiyet rejimleri oluşturuyor.
Reklam
Batı'nın modernleşmesi, erkeğin baba/yaşlı erkek otoritesinden kurtulması anlamına gelirken, kadın için kendi cemaatinin bütün erkeklerinin denetiminden kurtulup sadece kocasının denetimine geçişi anlamına geliyordu.
Allah her şeyi hikmetle yaratmıştır. Önce yaratacağı şeye yer yaratır, sonra yarattığı o yere uygun olan şeyi yaratır. Allah'ın hikmetle yaratmasının anlamı budur. Bir şeyi Allah'ın yarattığı yerden yukarıya veya aşağıya doğru oynattığınızda onun adı zulüm olur.
Akıl, her şeyi bilerek yapıyordu; bugün kötülük yaparsa veya bir yanlışlığa düşerse, yarın iyi bir şey yapabilirdi. Akıldan ümit kesilmezdi. Rastlantılara ve kör kuvvetlere gelince, onlar hep kötülük saçacaktı, ezecekti, kıracaktı, ortadan kaldıracaktı; çünkü bilmiyordu.
Yeteneklerimi, sevgisizlik yüzünden boşuna harcamıştım: Resim yapmayı becerebildiğim halde, resmini yaptığım şeyi bir türlü sevemediğim için resimler biçimsiz olmuştu, yarım kalmıştı
Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz.
Reklam
Ben herkesin mutluluğunu değil, her bir kişinin mutluluğunu istiyorum
Yani söylemek istediğim onları çalışmadan yaşatabilecek makineleri yapmak yerine yaşamak için çalışıyorlar
Bana söyleyiniz: Boğazından geçen içkilerin cinsine, ışığa ve havaya göre her an ruhu çeşitli karışımların sahnesi olan dostumun, bir kimyacı çanağından farkı var mıydı? Dostumun insan olarak irade gücüne ne değer verirsiniz?
Ben en güzel ve en dinlendirici uykularımı, sinemanın ipek yastıklar gibi başın arkasına yığılan yumuşak karanlıklarına borçluyum
Derler ki: Aynı ağaçların, aynı tepelerin ve aynı göklerin sonsuz bir tekrarından başka bir şey olmayan kır aleminin mutlulukları, yalnızca şiirsel bir buluştur. Gerçekten, yaşamak becerisindeki yetersizliği yüzünden, şehirde mutlu olamayan şair, yaşadığı çevrenin sınırları dışında bir cennet olabileceğini sanmış ve başkalarını da buna inandırmak için yüzyıllardan beri şairane bir anlatımın inandırıcılık gücünden yardım dilemiştir.
212 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.