Kuyucaklı Yusuf okurkenki hislerimi anlatarak başlamak istiyorum.şu anda kitabın etkisindeyim ve uyanmaya çalışıyorum.kitabi okurken adeta evren ile olan bağlantımı kestim beni o kadar tatlı keyifli bir şekilde olaya kaptırıp sürüklüyordu ki kitabın "son" yazdığı yeri okuduktan sonra yeri zamanı mekanı hatırladım ilk başlarda dili ağır dedim konusunu bir kaç sayfa okuduktan sonra beğenmediğimi söyledim sonra biraz tehditle de olsa (
Remziye Baytar bu kitabı bitirmeden başka kitabı okuyamazsın! görüp görebileceğim en büyük tehdit olabilir.) okumaya başladım iyi ki okumuşum okuduğum en iyi kitaplar arasında diyebilirim kitabın akıcılığı olay örgüsü muhteşem konusunu apayrı zaten, muazzamdı.ve şunu da söylemek isterim bu kitabı ben iki günde bitirdim kalan 8 günde başka kitapları okuyarak
Kuyucaklı Yusuf kaçmaya çalıştım. kitaplara karşı asla ön yargılı olmamayı ben tavsiye edebilirim bu kitaptan sonra. Kuyucaklı Yusuf hakkında hiçbir spoiler vermek istemiyorum o yüzden içeriği hakkında konusuyla ilgili ufak ipucu bile yok size şiddetle okuyun diyorum sadece.
Hocam izninizle sonraki kitabıma geçebilir miyim?
Önce bir tatil vaadiyle başlaman 😂 bunu okuduğuma çok sevindim çiçeğim 😍 Tehdit etmesem son yazısını o kadar çabuk göremezdin. 11 gündür işkence çekiyordum okuyamıyorum diye 😂 Ama bak demek ki ne olursa olsun sorumluluğunu yerine getirmek lazım. Böyle olunca da sonu güzel bitti 💜📚 Yeni kitabın
Momo 😍 Keşke biri de bana böyle kitabımı bitirir bitirmez harika kitaplar verseydi de okusaydım 😅 Ne kadar şanslısın hafızamdan silip yeniden okumak isterdim o kitabı 🌸 Keyifli okumalar diliyorum 🤩
Evet başlık öyle oldu kitabı bilmeyenler için😅sizin her sözünüze iyi ki diyorum iyi ki söylediniz. Her şey zaten yüreğime dokunan sözlerinizle başladı.bu yüzden sözleriniz benim için senettir😅😅siz benim kadar şanslı değilsiniz belki ama sizin de sayenizde okumaya aşık olmuş bir öğrenciniz var bu şans değil ama biliyorum ki sizde her geçen gün daha da mutlu oluyorsunuzdur🥰🫠 teşekkürler çok kıymetli öğretmenim💜
Başlangıçta Mavisakal’dan korkuyordu. İhtiyatlıydı. Bununla birlikte, orman gezisinden bir parça hoşlanması, sezgisini dinlememesine neden olur. Hemen her kadın bu deneyimi en azından bir kez yaşamıştır. Sonuçta Mavisakal’ın tehlikeli değil, yalnızca kendine özgü ve ilginç biri olduğuna kendini inandırır. Ah, ne kadar aptalca! Şu küçük ve yaşlı mavi sakalcığı ne akla hizmet bu kadar itici buluyorum ki? Kızm vahşi doğası durumun farkına varmıştır ve mavi sakallı adamın ölümcül olduğunu bilir, ama safdil psişe bu içsel bilgiyi yadsımaktadır.
Nur ve ötesi Saçlarımızı bir ruh halinden çıkmak için kesiyoruz. Bence yaşadığımız her neyse onu yaşarken milim milim uzattığımız saçlarımızı keserek aslında ruhsal olarak içimizden söküp atmak istediğimiz şeyi fiziksel olarak da kesip atıyoruz. Yere düşen saçlarımız vazgeçtiğimiz, artık taşımak istemediğimiz hayalkırıklıklarımız. O saçların içlerinde sadece kırılan saçlarımız yok. Kırılan kalbimiz, umudumuz ve sevgimiz de var. Ama zaman geliyor aynada uzayan saçlarımıza gülümsüyoruz. Çünkü onlar yeni saçlar, neşe çabamızı gösteren saçlarımız. (Bir saç kesimini de böyle anlatmam şaka mı 😂😂mesleki deformasyon 🤭)
“Kaçtığını sanırsın ve kendine çarparsın.” birinin kalpak fotoğrafından (ç)aldım 😅
Dünyada en iyi anlaştığım, en çok eğlendiğim, an kafa dengi, en çok tartıştığım, en çok eleştirdiğim ama buna rağmen en çok sevdiğim insan yine benim. 🥰 Yalnızlık bir tercih olduğunda dünyanın en güzel şeyi. Nereye kadar diye düşünmüyorum çünkü yaşadığım kadar koşmak istiyorum o kurtla 💜
Dostoyevski’nin yıllarca rulet merakını sürdürebilmesinin kimsenin ele almadığı en basit bir açıklaması, bence yazarın genellikle kendi parasıyla oynamaması ve mutlaka birilerinin ya da yazacaklarının kendisini kurtaracağına inancı. Ya Turgenyev örneğinde olduğu gibi kumar borçlarını geri ödemiyor ya da Apollon Nikolayeviç gibi hamilerinin, yakınlarının, akrabalarının, karısının ve hatta eski sevgilisinin parasıyla oynuyor. Bu arada ileride yazacakları için de sık sık avans alıyor. Bir yerde şöyle diyor:
“Kumar oynadığım için aşağılık biriyim, ama kendi gerçek paramın görece çok küçük bir kısmını kaybettim.”