Nesrin Ay hanimin korlesme uewrine yaptigi inceleme cok basarili. Onun soykediklerinin uzerine aktarabilecegim cok az aslinda. Fakat kitapta beni en cok etkileyen iki unsurdan bahsetmek istiyorum.
Bunlardan biri, romandaki kisilerin kafalarindaki dunya ile gercek hayattaki duruslari oyle net verilmis ki, bu netlikten dolayi sanki bugune kadar
Biliyor musunuz, Peyami Safa'nin Merve adinda biricik oglu var. Askere gonderiyor. Oglu orada hastalanip vefat ediyor. Aci haberi verecek biri araniyor... Eve gecip salona oturduklarinda daha haberi vermeden Merve'nin kullandigi piyanodan bir tusun sesi gelir ve Peyami anlar...
Ahmet Hasim'in siirini anlamaktan uzak bizim kusak. Ama gazetelerde yayimlanan duzyazilarini okudum. O satirlardaki Ahmet Hasim ile siirlerindeki hulyali Hasim arasindaki ucurumu, bu kitapta Besir Ayvazoglu cok iyi yansitmis. Ya da bu kitabi okuduktan sonra bu ucurumu ben gozlerimle gordum diyebilirim. O derece iyi arastiriyor, o derece titiz olay orgusune kisiligi yediriyor Besir Ayvazoglu. O doneme merakliysaniz mutlaka okuyun derim.
Kitabin basligini dusunun, idrakine varin ne diyor... Yahya Kemal biyografisi ama biyografi degil dumduz. Bildiginiz roman kahramani Yahya Kemal ve etrafindaki herkes. Hem isgal altindaki Istanbulu, hem Balkanlari kaybedisimizi hem Cumhuriyeti... koca imparatorlugun cokusu ve kullerinden yeniden dogusu var bu kitapta.
Cok severek okudum, o kadar hizli ki sanki sayiklama gibi, kaptirip gidiyorsunuz, yazar ile yan yana. Alt benlik, ust benlik, ego derken hayat kadar karmasik, icinden cikilmaz olay orgusunde sikisip kaliyorsunuz