Nihayet butun cesaretimi toplayip efsane romana basladim. Iki cilt olan bu basiminda bir Jale Parla onyazisi var ki; edebiyat tarihinde Cervantes'in konumu, kitap icindeki kahramanlarin durusu, tum zamanlar icinde kitaptan etkilenen yazarlar, Cervantes'in yasadiklari, kisiligi, donemin edebi ortamina yonelik cok degerli bir yazi, tekrar tekrar okunasi bir onyazi. Simdilik bu kadar. Okudukca paylasmaya calisacagim.
"Bu herif günde kaç kelime konuşur, diye sorardı kendi kendine. Herhalde en azından on bin. Bu on binden ancak üçü bir anlam taşıyabilir. Ben de rastlantı sonucu yalnızca bu üç sözcüğü duydum."
Henuz kitaba yeni basladin, bir sevinctir gidiyor. Cok yakinda once bu sevinc duygusu sonmeye baslayacak, derinden bir acima duygusu yukselecek. Sonra acinin yerini tiksinti, ardindan ofke, az sonra da karamsarlik alacak. Umutsuzluga dogru agir bir yolculuk, buna hazir misiniz sevgili doktorcugum?
Okuyorum. Korlesme adli kitabi okuyorum deyince okumak kelimesi gercek agirligina kavusuyor. Boylesi bir kitap beklemiyordum, biraz hazirliksiz yakalandim. Ote yandan da buyuk bir 'kafa' yi kendim kesfettigim icin hafiften bir gurur duyuyorum sanki. İnsanin iliklerine isliyor kitaptaki her karakter.
Bir insan 20li yaslarinda bu kitabi yazsin...inanilir gibi degil.
Korlesme'yi okuyorum. Nasil oluyor da bazi saatler okudugum ve anladigim sayfalardaki ifade gucunden kendimden geciyorum, sonra da karabasanlar basip ruhum bedenimin icinde nefessiz kaliyor bilemiyorum. Boyle zamanlarin ardindan kitaba devam edebilmek icin bana yasattigi o derinligi hatirlamak ve cesaretimi yeniden toplamam gerekiyor. Ozel Mulkiyet bolumundeyim, balkona cikmam lazim, derin bir nefes almaliyim...