Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fatih

Sabitlenmiş gönderi
“Bu dünyaya imtihan olmak için geldik. Dünyadaki her şeyin fâni olduğunu gördük. Sadece Allah’ın kalıcı olduğunu anladık. İşte bu sebeple: “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi bir daha dininden ayırma!” diye dua edelim. Peygamber Efendimiz gibi: “Ey Kalpleri halden hale çeviren Allahım! Kalbimi dininden ayırma!” diye yalvaralım.”
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar
8.6/10 · 10,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fatih
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Hakikat Çiçekleri
Hakikat ÇiçekleriAli Emîrî
8.6/10 · 21 okunma
Fatih
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Fakihler ve Sofuların Kavgası
Fakihler ve Sofuların KavgasıAli Fuat Bilkan
7.5/10 · 40 okunma
Reklam
“Şimdi kendime herkesten evvel ben inanmıyorum. Tamamıyla değişeceğim... Muhakkak... Fakat ne zaman? Senelerce süren bir mücadeleden sonra mı? Yoksa hiç muvaffak olamayarak bu manasız varlığı taşımakta devam mı edeceğim? Ne olursa olsun, Macide’yi böyle bir hayata iştirak ettirmek cinayettir. Sonu nereye varacağını bilmediğim bu yolda onun beraber yürümesini isteyemem, hatta o istese ben kabul etmem.”
“Bugüne kadar ne yaptığımı düşündüm. Bir sıfırdan başka netice alamadım. Hayatta hiçbir şey yapmış olmamak gibi korkunç ve utandırıcı bir şey var mı? Son zamanlara kadar ‘Fena bir şey yapmıyorum ya!’ der ve kendimi temize çıkarmaya çalışırdım. Fakat hadiseler gösterdi ki, fena olmayışım tesadüf eseriymiş, fırsat düşmemiş, zaruret olmamış. Nitekim
“Ben bir molozdan bir adam yapmaya çalışacağım... Bir gün, belki on sene oluyor, bir hocam bana: ‘Zekânı mirasyedi gibi harcıyorsun!’ demişti. Doğru... Zekâmı har vurup harman savurdum ve nihayet iflas ettim... Hiçbir şeyim kalmadı... Ben zekâyı radyum gibi bitip tükenmez bir cevher sanıyordum... Onun insan eliyle yetişip gelişen bir şey olduğunu düşünmüyordum... Adam olmak değil, enteresan olmak; bir şey yapmak değil, bir şey yapanlara istihfafla bakacak bir yere çıkmak istiyordum... Halbuki bugün sonsuz zaman ve mesafenin içinde ben neyim? Bir solucandan, bir ayrık kökünden daha ehemmiyetsiz, daha değersiz, daha lüzumsuz bir mahlukum...”
Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.
İşte Emin Kâmil’in istediği de bu!.. Bir şey anlaşılmadan garip bir tesir yapmak... Ne kadar basit insanlarız... Doğru dürüst oturup düşünürsek bu manzumenin dünyada yazılabilecek en basit hokkabazlıklardan, yavelerden biri olduğunu eminim ki teslim ederiz. Hiçbir derin ve kuvvetli hisse, hiçbir büyük ve insanı sarsan fikre dayanmadan, sırf göz
1.337 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.