Aşk demişti yaşamın büyük ustaları,
Aşk ile sevebilmek bir güzelliği,
Dövüşebilmek o güzellik uğruna.
İşte yüzünde badem çiçekleri,
Saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Sen misin seni sevdiğim o kavga,
Sen o kavganın güzelliği misin yoksa.
Adnan YÜCEL
İnsanların hayatı hatalar üzerine odaklıdır. İnsanlar en çok birbirlerinin hatalarına bakarlar. Birbirlerinin doğrularını çoğu zaman görmezden gelirler. Sanırım bu yüzdendir ki kaybetmeye mahkumlardır.
Evvela dünya kendi etrafımızda dönüyor hissinden vazgeçelim. Dünyada sadece bizim olmadığımızı, sadece bizim üzülüp, ağlayıp, gülüp, mutlu olup, hislenip, nefret edip, her an bir bozuluş ve oluş aleminde yaşadığımızı hatırlayalım...
Neden? Diye düşünüyorum neden korkuyorum? Tam atlatmışken? Gözlerimin içi terliyor sanki. Uzun bir süredir yaşamın dışında kaldım, ev içinde, kalabalıktan uzakta. O yüzdendir. Ya da kitabın etkisidir, ne bileyim bastıran yağmurdur, gördüğüm düştür... bir nedeni olmalı...
Bir şeyler kazanmak için illa birilerini kırmak bazılarını üzmek gerektiren bu dünyada neden yaşıyoruz ki? Halbuki en büyük amaç sevgi değilmiydi? Kitaplardaki sevgilerde bunlar yoktu ama...
Sen ölmedin Helin Bölek. Sen bugünden sonra da bizin kalplerimizde yaşamaya devam edeceksin. Bizim icin yaptığın bu fedakarlıktan dolayı sana ne kadar minettar olsak azdır. Seni ve direnişini bütün benliğimle her zaman beniseyeceğim.
Çiçekler içinde uyu...
Her gün yeni baştan yaşamak mümkün olacak mı dersin? Bir gün öncesine korkak bir bezirgânlıkla sarılmadan yaşayabilecek miyiz? Yoksa yarından korktuğumuz için düne köle gibi baglanacak mıyız?
Bugüne kadar söylediğim her sözü geri alıyorum. Konuşmayı da bir unutabilsem. Yeni bir dünya var, anlıyor musun Olric? Herşeyi geride bırakmak gerekiyor. Bir sabah kalkacaksın, arkana bakmadan...