Parahat Sazakov
@Ferhat_Parahat
“Küçük çaplı” günahlarımla yaşamaya, iyiye doğru gelişmeye çalışan birisi
Öğrenci
Master Degree
Daşoguz, 8 Eylül 2000
42 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Bırakın sevmesini, seviyor olabilme ihtimali bana yeter".
Sayfa 16 - Destek Yayınevleri
Beyaz gibi hem düğüne hem ölüme gidiyoruz
Zaten ikisi de bir değil mi?
Sayfa 142 - Destek YayınevleriKitabı okudu
Nasihat toplumunda büyüdük. Sözlerin model olduğu lakin davranışların eksik kaldığı bir toplumda. Kitap okumayan öğretmenlerimizden aldık kitap okuma ödevlerini. Bıyıkları sigaradan sararmış babamız söyledi bize sigara içmeyin diye. Annemiz bu dünyaya neden geldiğimizi anlatmak yerine sigortalı iş bulup devlete kapak atmanın önemini anlattı bize. İnanç konusunda bize çokça anlatılan tek şey, korkmaktı. Şunu yaparsan yakar, bunu yaparsan şuraya atar. Kimse de çıkıp demedi ki şunu yaparsan sever. Bunu yaparsan seni saklar, sakınır, korur. Herkes kork dedi de biri çıkıp da sev demedi. O en kıymetli sözcük hiç anlatılmadı bize. Öğrendim ki tek ihtiyacımız olan şey samimiyetti. Korkan değil, seven insan samimi olabilirdi. Bundandır sokaklarda sevgiden çok korku ve öfkenin olması...
Sayfa 105 - Destek YayınevleriKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Eyvallah" diyebilende huzur vardır. "Eyvallah" diyebilende hüzün de vardır. Ve unutmamalı ki insana huzur kadar yakışan şey varsa da o da hüzündür...
Sayfa 47 - Destek YayınevleriKitabı okudu
Trafikte küfürleşmek, yürürken yanından geçeni itmek ya da omuzlamak giderek normalleşmiş herkes için... Ama durup dururken biri kesse önlerini, sarılsa sımsıkı ölecekler şaşkınlıktan. Unutamayacaklar hayat boyu. Sürekli anlatıp duracaklar birilerine.
Sayfa 16Kitabı okudu
Yanımızda olduğu halde bize bunca uzak gelen insan varken hayatımızda, hiç duymadığımız o birinin muhabbetine ihtiyacımızın olması çok acı....
Sayfa 15 - Destek YayınevleriKitabı okudu
"Anı biriktirmekle acı biriktirmek arasında fark yoktur"
Sayfa 178 - Destek YayınevleriKitabı okudu
"Ölmeden önce ölünüz"
Sayfa 172 - Destek YayınevleriKitabı okudu
Bazen birinin senin için dua etmesini istersin. Belki annenin, belki babanın, belki de sevdiğinin. Habersiz, plansız, tam ihtiyacın olan anda sol yanına esen bir rüzgârdan anlarsın duanın gelişini. Sevmek, sevdiğin dua ettiğinde hissetmek midir yoksa? Bazen alışkanlıklarının içinde kaybolursun. Alışmak istemezsin alışmak zorunda bırakıldığın şeylere. Insan özlüyorsa alışamıyor. Alışırsa da özlemiyor.
Sayfa 167 - Destek YayınevleriKitabı okudu
Aşk
Gitmeyecekmiş gibi neyi seversen, sevdiğin şeyin gidesi gelir hemen. Kırk yıl kalası olanı bile Allah'tan öne koyduğun an gidesi gelir. Öyledir işte bu dünyanın kuralı. Kalanları sen sevmezsin, sevdiklerin de giderler zaten. Gittikleri yerde kalırlar mı? Allah'tan çok sevilenler hep giderler işte. Hem gelmek bir anlamda da " Vakti gelince gideceğim bak, ona göre sev beni..." demek değil midir?
Sayfa 114 - Destek YayınevleriKitabı okudu
İnsana Dair
Şimdi düşünün, çıkıp bir arkadaşınıza deseniz ki, 'Ben Allah ile konuşuyorum...' diye, size deli derler değil mi? Ama çıkıp arkadaşınızla birinin arkasından konuşsanız güzel güzel dinler. Belki kahkahalar atıp katılır size. Yani Allah ile konuşmayı delilik gibi görüp, insanları yerip durmayı gayet normalleştirmişler.
Bu dünyada lüzümsuz şeyler konusunda sürekli kendimizi geliştiriyoruz ama konu insana dair olduğunda 'Ya bunlar çok derin konular çok da dalmamak lazım' diye geçiştiriyoruz meseleleri...
Sayfa 72 - Destek YayınevleriKitabı okudu
Bilmiyorum gitmek işin zor yanı mıydı, kolay yanı mı? Kolay olmadığını anladım gitmelerin. Hesaplaşması varmış, dönmek isteyip de dönememesi, yüreğinde uzayıp giden gurbetleri varmış. Kendini suçlarmış insan, vicdanı rahat bırakmazmış onu. Dışarıdan göründüğü gibi kolay bir iş değilmiş çekip gitmek...
Üstelik insan gittiğinde iki kişilik bir bedel ödüyormuş, anladım...
Sayfa 16 - Destek YayınevleriKitabı okudu
