İnsanların konuşmaları sırasında geçen iyi, gerçek, temiz bir sözcüğün konuşmaya ne denli ağırlık kazandırdığını, konuyu nasıl başka, derin bir yöne çevirdiğini hiç anlayamıyordu. Sahte bir utanma süsü katmadan, cesaretle ve yüksek sesle, erkekçe söylenen bir sözcüğün toplumdaki alaycıların iğrenç eleştirileri içinde kaybolmayacağını, toplumsal yaşamın derinlerine bir inci gibi ineceğini, her zaman kendine bir Sedef bulacağını bilmiyordu.