Ynsmr

Ynsmr
@Fikrinyanus
“should wish and trust”
Sabitlenmiş gönderi
Olur öyle… Sende insansın!
Reklam
“Peki, bizim gözde gençliğimiz ne yapıyor? Nevski Bulvar’ında dolaşınca, salonlarda dans edince uyuyor sayılmıyorlar mı? Bu coşkunluk içinde günlerini boş geçirmiş olmuyorlar mı? Üstelik, kendileri gibi giyinmeyen, onlarınki gibi isimleri ya da ünvanları olmayan insanlara anlaşılmaz bir zorbalıkla nasıl yukardan baktıklarını görüyorsunuz. Dahası, toplumdan üstün olduklarını da sanıyor zavallılar.
Ama ölü değil de ne bu insanlar? Onlar da oturarak uyumuyorlar mı?

Reader Follow Recommendations

See All
Kendimi bildiğimde sönmekte olduğumu hissetmiştim. Dairede evrakların başına oturduğum anda tükenmeye başlamıştım. Daha sonra, ne yapacağımı bilmediğim gerçekleri kitaplarda okurken tükendim… Amaçsız, soğuk, samimiyetsiz dost toplantılarında dedikodular, iftiralar, boş gevezelikler, arkadan konuşmalar, saçmalıklar dinlerken tükendim… Mina için yok ettim, tükettim kendimi… Gelirimin neredeyse yarısını harcadım ona, onu sevdiğimi hayal ettim; Nevski Bulvar’ında kürk mantolar, kunduz yakalıklar arasında hüzünlü, tembel yürüyüşlerimde tükendim; iyi bir damat adayı olarak bellendiğim akşam toplantılarında, kabul günlerinde tükendim; ilkbaharın geldiğini istiridyelerin, ıstakozların çıkmasıyla, sonbahar ve kışın geldiğini de kabul günlerinin başlamasıyla hatırlayarak, yazın belirli günleri gibi herkes gibi boş boş dolaşarak, tembel tembel uyuklayarak, kentten yazlığa, yazlıktan Gorohovaya’ya taşınarak tükendim… Gururumu bile nelere harcamadım ki? Ünlü bir terziye elbise ısmarlamak mı dersin… Önemli bir kişinin evine davet edilmek için mi desem… Prens P. ‘nin elimi sıkması için mi desem… Evet, gurur hayatın tuzu biberidir derler! Nereye gitti bütün bunlar? Yoksa ben mi anlayamadım hayatı ya da hayat mı bir şeye yaramıyor? Belki ben daha iyisini göremedim, kimse de göstermedi bana.
Aman Tanrım, insanın her gün, dünyada neler olup bittiğiyle ilgili bilgi toplaması, bunlarla kafasını şişirmesi, sonra da bütün bir hafta durmadan bunları konuşması nasıl bir şeydir!
Reklam
“Hiç birinin aydınlık, sakin değil yüzü. Sanki birbirlerine değişik bir sıkıntılı kaygı bulaştırıyorlar, birbirlerinde hastalıklı bir şey arıyorlar. Bari gerçeği bulsalar da hem kendilerine hem çevrelerindekilere bir yararı olsa… Bir arkadaşları başarılı olunca yüzlerinde renk kalmıyor. Bazılarının tek düşündüğü var: Yarın mahkemeye gidecektir, beş yıldır sürmektedir dava, karşı taraf kazanacaktır, beş yıldır içinde sakladığı amacına kavuşacaktır: Düşmanının ayağını kaydıracak ve onun boşalttığı yere kendi mutluluk binasını dikecektir. Beş yıl boyunca gidip bekleme odasında oturmak… Hayatın ülküsü amacı bu mudur? Bir başkası, her gün daireye gidip saat beşe kadar oturmak zorunda olduğundan yakınır, bir başkası da böyle bir mutluluğa kavuşamadığı için derin derin iç çeker.”
“Neyinden hoşlanmıyorsun bu hayatın?” “Bitmek bilmeyen koşuşturmasından, ufak tefek, adi tutku oyunlarından, özellikle de açgözlülüğünden, birbirinin yolunu kesme hırsından, dedikodularından, iftiralarından, birbirini çimdiklemelerinden, birbirini şu tepeden tırnağa süzmelerinden… Konuşmalarını dinlerken başım dönüyor, aptallaşıyorum. Bakınca doğru dürüst, aklı başında biri sanıyorsun adamı, konuşmasını duyunca şaşırıyorsun: ‘Falancaya şu kadar verdiler, filanca kirasını aldı.’ Biri bağırıyor öteden: ‘Olacak şey değil, ne kirasıymış, aldığı?’ Bir başkası şöyle diyor: ‘Falanca dün akşam kulüpte çok para kaybetti; filanca üç yüz bin kazandı!’ İnsanlık nerede burda? İnsanlığın yüceliği nerede? Nereye gizlendi insanlık, parçalanıp nereye gitti?”
“Ah..” “Ne oldu?” “Ne olacak, hayat yakamı bırakmıyor!” “İyi ya, şükret!”
Bilinen bir gerçektir: Karşıt kişilikler sevgiyi yaratmıyor olsalar bile, ona engel de olmazlar.
Reklam
Hayatın kendisini makinelere devredersek ve 3,5 milyar yıldır hayatın izlediği modelden ziyade kendi tasarımımıza daha uygun olan hayat formlarını sentezlersek, bu yeni yetinin doğayla olan ilişkilerimizi ne yönde değiştirmesi olası? Onun doğayı nasıl değiştirmesi olası? Sevmeyebileceğimiz potansiyel sonuçları saptamak ve onlardan kaçınmak için hiç organize bir çaba olmaksızın tam gaz ileri gitmek konusunda kendimizi rahat hissediyor muyuz?
“Ağ ören örümceklerden aldıkları genleri keçilere yerleştiren genetik mühendisleri tarafından örümcek ipeği üretme yöntemi geliştirildi. Keçiler daha sonra memelerinden sütle birlikte örümcek ipeği çıkarıyor. Örümcek ipeği son derece faydalı çünkü hem elastik hem de çelikten beş kat daha güçlü. Örümcekler antisosyal, yamyam doğaları yüzünden çiftliklerde bakılamıyor. Ama ipek üretme genlerinin keçilere yerleştirilmesi daha büyük miktarlarda örümcek ipeği üretilmesine olanak sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda keçilerin çiftçiliğinin yapılmasına izin veriyor.”
“Ancak bazı durumlarda antipati derin bilgeliğin duygusal ifadesidir, onu ifade edebilmesi için tamamen mantığın gücünün ötesinde… Haklı olarak değer verdiğimiz şeylerin ihlalini sezer ve hissederiz, anında ve tartışmadan.”
Bu adam böyle düşünüyorsa vay halimize!
Şöyle derdi: “ İnsanın olağan görevi, yılın dört mevsimini yaşamak, yani yaşamın dört çağını fazla atlayıp zıplamadan yaşamak, yaşam kadehini son güne kadar tek damlasını boşa dökmeden içmek, şiiri tutuşturmaması için ateşini fırtınalı yangınlardan koruyarak ağır ağır yanmasını sağlamaktır.” Arkasından eklerdi: “ Düşüncelerimi davranışlarımla doğrulayabilirsem mutlu olacağım, ama hiç umudum yok, çünkü çok zor bir şey bu, insanoğlu çok bozuldu, ayrıca gerçek bir eğitim yok.”
Kendisinin de bir amacı vardı, bütün engelleri cesaretle aşarak o amacına doğru yürür ve yoluna ancak bir duvar ya da geçilmez bir uçurum çıkarsa dururdu. Ama gözlerini kapayıp kendini uçuruma atacak veya duvara toslayacak kadar gözü kara da değildi. Uçurumu, duvarı ölçer biçer, onları aşamayacağını anlarsa, kendisi için ne diyeceklerini umursamadan, geri dönerdi.
Amacına ulaşma yolunda onun için en önemli olan sebattı: Onun gözünde insanın kişiliğini gösterirdi bu. Amaçları ne kadar küçük olursa olsun, sebat gösteren insanlara saygı duyardı.
1,496 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.