aynur

“Bazen berrak olabilmek için insanın pisliğini kıyıya bırakması gerekiyormuş, bunu denizden öğrendim. Yıllarca dışı güzel olan insanların bulanık olan içlerinde debelendim durdum, battıkça battım. İnsanın dibi görünüyorsa eğer muhakkak kıyısında çalı çırpı vardır. Deniz yalan söylemez.” Deniz Aşkı Ağlatır /İrfan Kurudirek
Reklam
Peygamberimizin "Uhud bir dağdır. Ama biz onu severiz, o bizi sever" sözü kulağımızda küpe olmalı. Gökyüzü bizim büyük kardeşimizdir. Varlıkla dost iken birbirimize yârız. Bu dünyaya var olmaya değil, yâr olmaya, sevgili olmaya, yaren olmaya geldik. Nezaket bu yönüyle de bir sosyal tutkaldır. Birisinin benim için ihtimam gösterdiğini bilirsem o toplumda yaşamak bana huzur, emniyet verir. Saflarımızı sıklaştırır. İnsanına minnet ve şükran hissettiğimiz zamanlarda bir topluma daha çok bağlanırız. Nihayet/60
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Yeni gelen insanlar şehrin köşelerinde, varoşlarda ikamet etmek zorunda kalıyorsa, şehrin kültürüne eklenemiyorsa, bin yıllık medeniyetin taşıyıcısı bir şehre gelmesine rağmen insanlar hâlâ kendilerini köylerinde ait hissediyorsa burada bir değer boşluğu oluşur. İnsan ne kendi geleneksel irfanından ne de yaşadığı toplumun müesses inceliklerinden nasiplenip beslenemez böyle bir durumda. Cenap Şehabeddin "Nezaket ister iskarpin giysin ister çarık, bastığı yeri çamurlamaz" diyor. Bu manada, hoyratlık köylülük- şehirlilik yahut taşralılıkla ilgili değil doğrudan, daha ziyade yersizlikle ilgili bir durum. Kendilerini şehirden dışlanmış ve kabullenilmemiş hissettiklerinde, insanların içinde bir öfke közlenip tütmeye başlar. Nihayet Dergi/60
Kemal Sayar
Kemal Sayar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
..nezaket insanı hazreti insan bilmektir. İnsanı Hızır'ın yoldaşı bilmektir. Nezaket, zübde-i âlem olan insanın hak ettiği saygınlığı bilerek, bunun farkında olarak, ona öteki gibi değil, bir dost / kardeş varlık gibi insanca davranmaktır. Nihayet Dergi/60
Kemal Sayar
Kemal Sayar
"şiirler yazdım, kitaplar okudum elime bir bardak aldım, onu yeniden oydum derinlerde kaldım böyle bir zaman kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum."
Edip Cansever
Edip Cansever
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam